Saçlarını okşarken, derin bir sevda ile
Misk-i amber kokunla, kendimden geçiyorum,
Gözlerine bakarken, sonsuz bir özlem ile
Ab-ı hayat suyunu, aşkınla içiyorum.
Sözlerini dinlerken, büyük bir sukut ile
Kabulümdür sevdanın, dayanılmaz çilesi,
Feda olsun uğrunda, ömrümüzün firesi,
Yeter ki eşit olsun, nefes aldığım günle,
Tadına doymadığım, aşkımızın süresi.
Bir sessizlik içinde, nefes dahi almadan,
Gelip geçiyor günler, beklemekten yılmadan,
Damlalar dökülürken, gözyaşının ardından,
Gözüm arıyor seni, hiç bir sual sormadan.
O kutsal duyguları,çekinir anlatamam,
Utanırım nefsimden,sen yokken yaşayamam,
Anlamsız kalır hayat,çileyle dolar günler,
Kıskanırım Tanrıdan,sen yokken yaşayamam.
Yari düşünürken, hissettiklerim,
İnan ki meçhulden, küçük bir kesit,
Dilimden dökülen, söylediklerim,
Sevgimin yanında, bil ki çok basit.
Ud duaya çıkmış, mızrabı dalar,
Bahçenin önünden,geçerken yare,
Üç ıslık çalarak, işaret verir,
Işıklar yanarken, gözü perdeye,
Dalıp gidiyorken, yüreği erir.
Çıkmışsa sevdiği,camın önüne,
Mutlu olmam yaşamdan, sesini duymayınca,
Öylesine yaşarım, günleri anlamsızca,
Hayalinle konuşur, uzaktan hissederim,
Tadı yoktur hayatın, seninle olmayınca.
Dokundum hissettim, ruhla yaşadım,
Sevdayı hak bildim, aşka susadım,
Bir umut ışığı, sunsaydın bana,
Hiç nefes almadan, sana koşardım.
Düşündüm çırpındım, kalbe danıştım,
Derdimde dertlidir, yaslıdır gönlüm,
Bu aşkın uğrunda, perişan ömrüm,
Gül şarkı söylerken, ağlayan bülbül,
Dikenler üstünde, ötenler gördüm.
Aşkımda aşıktır, kendi kendine,
Otuz yaşında sevmeye çalışmanın,
Mantık içindeki yerini bilemezsiniz,
Atıp bir kenara derin maziyi,
Hatırat sayfasını silemezsiniz,
Her şeyle beraber sevmeye çalışmak,
Hoş geliyor nedense,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!