Erzincanın Refahiye ilçesinde dünyaya geldi.Ankara'da yaşamına devam ediyor.
Her bulunduğu yerde,okunur esemesi,
Nasıl olursa olsun,o Rafet’in annesi.
Bayrağa sarılmış, şehitler gibi,
Geçiyor önünden, bir cümle halkın,
İmamlar vazgeçmiş, var bir sahibi,
Melekler yanında, veriyor talkın.
Dinin ne dediler, buyurdu İslam,
Kemah tan göç eyledi, mekan tuttu babası,
Dünyaya geldiği yer, Refahiye kazası,
En büyük çocuğuydu, sanduk eminlerinin,
Ana kucağı yoktu, çocukluk günlerinin,
Aşk ne uzaktan sevmek, ne şarkı dinlemektir,
Ne acıyla kavrulmak, ne sessiz inlemektir,
Ne sarhoş olmak meyle, ne dille söylemektir,
Karşılıksız yaşarken, o’na çıktığın yoldan,
Ruhunu da çalsalar, geriye dönmemektir.
Sıradan bir gündü, güneşli açık,
Menekşeler renk, renk çiçek vermişti,
Kuş sesleri kulaklarla barışık,
Ham meyveler çok önceden değmişti,
Göklere uzanan yüce ağaçlar,
Bulutlarla şen bir sohbet başlattı,
Dün babamla kavga ettim,
Sudan bir sebepten,
O sevgisinin isyanını,
Ben kendimi ispatın gafletini,
Yaşıyordum.
Bu gün annemle kavga ettim,
Bütün yaşananlar unutulduysa,
Ağlama gözlerim onun ardından,
Yaşanır denilen mutluluk buysa,
Ağlama gözlerim onun ardından.
Akşamları, çekilmiyor artık,
Karanlıklar yalnız,
Mevcut durum, kötüye gidiyor,
İniltiler sonsuz.
Feryadın hep boşuna,
Bir gün senin de,
Ölüm kurtuluştur, karşılıksız sevene,
Sonra olacakları, durup düşünmeyene,
Unutmak çok kolaydır, bir kalemde silene,
Ağlamak da güzeldir, kıymetini bilene.
Bonkör olup nimeti, muhtaçlara dökerken,
Kara bir umutsun,
Asırlar önce ve bu gün,
Ruhlar küskün ve durgun olunca,
Akıllar karamsar bulunurmuş,
Bir gün gelir ki insan,
İçinde bulunduğu durumu anlamaz,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!