Dinine örfüne bağlıdır hepsi
Hal sorar yaşlısı, toyu Akçay'ın.
Herdaim bulunur açık sofrası
Misafiri sever, huyu Akçay'ın,
Çok güzel görünür, Taht'ır döşünden
Kimse karışmadan işine
Dön gayrı Mevla'na Mevla'na.
Geçip gidiyor bak, yaşına
Dön gayrı Mevla'na Mevla'na.
Başından saçın dökülmeden
Verme artık nidem ipek mendili
Akan gözyaşım kan olduktan sonra
Karanlığa gömdün yakma kandili
Nidem ki göz ferim solduktan sonra.
Yıllarım tükendi beklerken ayı
Yaradana kurban güzel gözlere
Beni görmüyorsa olsa ne olur
Felek vurmuş çoktan bak şu sözlere
Kader bundan sonra gülse ne olur.
Gönül geçti artık gelinden kızdan
Şu zamanda yaşamak zor kardeşim,
Hakk için halimi, soran olmuyor.
Bir bir yazayım mı, bumuydu işim,
Okunmaz elimi, soran olmuyor.
Komşunun komşudan, olmaz haberi,
Biran seni şöyle yanımda bulsam
Gül yüzüne yüzüm sürmek isterim.
Hayallerden bıktım gerçeğin olsam
Gönlümün köşkünü vermek isterim.
Acıyla karıştı çıkan sözlerim
Nakış nakış dizilmştir
Bak şu ormanlar ormanlar.
Gören yoksa üzülmüştür
Bak şu ormanlar ormanlar.
Bir çok hayat onda başlar
Bülbül eyle konuşmayan dilimi
Perişan halimi sor senin olsun.
Sevgi bahçesinden gonca gülümü
Aşkın bahçesine dür senin olsun.
Artık sensin yaşamamın nedeni
Tarihin bilinmez kaç yaşındasın,
Hemen girişte yolun başındasın.
Gündüz aklımda gece düşümdesin,
Gitmez hayalin gözümden Akçayım.
O güzel adın çayından almışsın,
Giden takımların hepsini gördük
Neden yokuz dünya kupasında biz.
Onca çaba, emek boşamı yorduk
Neden yokuz dünya kupasında biz.
Kazanamayana takılırmı taç
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!