Ey yüreği ufukta!
Gözleri barış meşalesi
Esmer kız...
Hangi yetim düşüncelerdir aklında
Uzaklığında hasret tüter ocağım
Yüreğimin gittiği yere düşer diyarım
Bir yaşam keşfettim
Henüz yaşanılmamış
Kimseler yıkmamış
Bir evren yarattım düşlerimde
Mıhlanmış duygular taşırım,
Tuvalimde siyahtır rengim
Geceye satarım fırçamı
Satır aralarına sığınırım
Yolumu her kaybettiğimde
Coşku gözyaşlarımın toprakla seviştiği vakittir
En kurak mevsimindedir yüreğim
Belki de bu yüzdendir ağladığım
Her sabah akasya dallarına dönerken gözlerim
İçimde arsız çocuklar dövüşür
Biri eski hikâyeler anlatır
Maziye koşar umutlarım
Şimdi gözlerinin ucunda nilüfer
Emekleyen bir çocuk misali beyaza sarılmış
Gagasında tutsaklığı yıkmış dişi serçe
Serin sularda lüfer sürüsü
Yasak bir mısradır şiirden uzak
Cemreler gözlerinde düşer baharda
Oysa unuttuğumuz ne çok şey vardı.
Kerpiç evimizin
Gaz lambasında saklambaç oynadığımız günleri
Çamurdan eskittiğimiz pabuçlarımız.
Harçlığımızın yetmediği
Simitleri uzaktan seyredişlerimiz.
Işıklarıyla aydınlık caddeler,
Ben yüreğimdeki karanlık gecede doğmuşum
Kulağıma fısıldanmamış
bir adım var benim
Çağırışlarla aldanırım
Her şey beni uçuruma sürükler
Bu gece
Tüm sevinçlerimi hüznün kadehine doldurup
Geceye ısmarladım…
Bir çingenenin bohçasından kara bir çarşaf satın alıp
Umutlarımı tenha bir saatte cami avlusunda bıraktım…
Mutsuz bir komedyen oldum
Yine hüzün dolu bu gece
Çünkü gidiyorsun
İçmeden sarhoş gibiyim adeta
Gidiyorsun ve gitme diyemiyorum
Elveda deyişin bir hançer gibi
Aşk ile bozulur yalnızlık orucu
Göğsümün kafesinde bir kuş cıvıltısı…
Aydınlıkla abdestleşir gecelerim
Bir tebessüm sızar dudaklarımın faylarında
Gülüşlerim suçsuz yargılanıyormuş meğer…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!