Duydum ki, benim için ölüyormuşsun; ölme artık
Senin için ben ölüyorum çünkü; şimdi n'olacak?
Yıllar yılı bekledim seni gelmedin, gelme artık
Gelsen de neye yarar ki; iş işten geçmiş olacak
Yanarım ben yanarım, kaderime yanarım.
Sevgiye susadınsa öyleyse ne duruyorsun?
Gel kana kana iç, kaynağından-dudaklarımdan
Sev-okşa kokla bayılt kendini ne soruyorsun?
Senin o, gül kokulu dediğin yanaklarımdan
Önce sevgilerini sundun-oturdun yanıma
Bir gonca gül takmışsın göğsüne, o kadar mı zor?
Gücendim; hiç mi kıymetim yok bir gonca gül kadar?
İnanmazsan Mecnun”a sor! Ferhat”a-Kerem”e sor
Hangi gönül sevdi seni, bendeki gönül kadar?
Her yüzüne bakışımda eriyorum gözlerinde
Al, dedi ki yanaklara! Hayranım, kıskanıyorum
Görüyorum ki! Benimle daha özelleşiyorsun.
Şu dünyada senden daha güzeli yok sanıyorum,
Sevildikce-okşandıkca daha güzelleşiyorsun.
Gül dedi ki dudaklara! İçin-için yanıyorum,
İçim açılıyor sana baktıkça,
Baharda açılan dallar gibisin.
Tatlılaşıyorsun, tatlılaştıkça
Petekten süzülen ballar gibisin.
Alem meftun olmuş sana ezeli,
Kaç yıl çekti hasretini bu gönül
Ne sevdalarla aldım, senden seni
Allah etmesin edemem tahammül
Canım iste-isteme benden seni
Teninde gülünü acıtıyordu
Beni ey, kök söktüren kız!
Hep gözyaşı döktüren kız
Çekilmezi çektiren kız!
Seni ey, yalnız kalası!
Dilerim ki aşk güllerin
Leyla Mecnuna maşuk, Mecnun Leyla’ya âşıktır
Sen bir mecnun değilsen, Leyla’yı nasıl görürsün?
Farkında değilsin hiç, senin gördüğün ışıktır
Güneşi görmüyorsun, dünyayı nasıl görürsün?
Yâre adanır canın, adanmış cananın yoksa
Vermeden sevgi alana
Sevgi bile ondan geçer
Gönlü kapalı olana aşk
Rüzgarı yandan geçer
Bir gönül aşkı bulunca
Seni görünce aklım çıktı sandım başımdan
Gönlüme aşk değil de, bir ateş düştü sanki
Çocuklar anlar seni, geçmese de başından
Seni sevdim içmeden sarhoş oldum inan ki.
Dökülen neydi bilmem dudaktan? Söz edişi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!