Her mevsimin ya bir lalesi, ya gülü var,
Kiminin lalesi mahzun ve mükedder,
Kiminin gülü gonca, haşin dikeni var
Ya lale garip, ya gül dikenden beter.
Tam ortasındayım, bir büyük sevdanın
Ey karanlık geceler, siz örtün üstümü
Tam arkasındayım, bir yalnız ceylanın
Ey yağmur dolu bulutlar, açın yolumu
Tam yakasındayım bir mavi denizin
Ey dalgalar tutmayın, bırakın kolumu
Sen sultanım olaydın, gönül sarayımda,
Kapında bekleyen, nigahbanın olaydım.
Sen cananım olaydın, can evimde,
Pencerende, bülbül-ü nalanın olaydım.
Sen gonca gülüm olaydın, gül bağımda,
Ben, sana bakan bahçevanın olaydım.
Soğuk taş üstüne oturmuş sokağın ucunda,
Gün bitmiş, akşamın alaca karanlığında,
Bakınıyor ufka doğru yaşlı gözlerle,
Sıkmış ellerini, bilmem ne var avucunda.
Yaklaşıp sordum; Niye ağlıyosun yavrum?
Sene beş yüz yetmiş bir, mevsim bahar,
Günlerden pazartesi şafakta müjde sesi var.
Cihanı aydınlatmıştı Mekke vadisinden,
Bu gelen son nebi, toprakta secde izi var.
Bir lale kokladım dalından
Boynu büküktü yaratılışından
Özenle okşadım yapraklarını
Gönül saksıma koydum yormadan
Bir lale gördüm kırık vazoda
Suyu kurumuştu, boş kavanozda
Ey somuncu! ! ! sabırla yoğur hamuru kabarıp şişsin
Yetmez artık meşe koru aşk ateşinde kızarıp pişsin
08/06/2010 SALI 07:15
Bana yaz, kara kalemle
Satırlarda teselli bulayım
Satır aralarında selamla
Hecelerde teselli bulayım
Hayat; çok bilinmeyenli denklem
Denklem, denklem içinde eklem
Girift mahzende, her şey tezat
Kelle on dirhem, işte sana mezat
Kol kanat, gövdesiz gezer zeminde
Yürek haciz kalmış yed-i eminde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!