Bazen saçlarım ıslakken sevmeyi unutuyormuşçasına hayattan koparım.
Aşık olduğumda yazarım şiiri
Hak edenlere, üstüne yakışanlara.
Taklit çiçeklerin bulunduğu sehpaya koyarım kağıdı kalemi.
Uçsuz bucaksız gökkuşağını çığlıklarımla tutarım.
Zengin kız ve fakir oğlandan kurulu
Eskimeye yuz tutmuş bir mahrumiyet kavgası bu
Masumiyetimiz ayaklar altindayken
Defterimin arasindan cikan gul kurusu
Ağlamalarimizi yarinlara birakan,
Vedalasmayi ölüme adayan,
Aşk bitince dönmeyi unutur dünya...
Sevmeyi bırakır hayata atılır.
Çünkü aşk felek karşısında gemisi batmış bir kaptandır.
Kabullenir gideni sevmemeye alışır.
İntihar etmiştir aşk.
Kalbin kıyıya vuran en şiddetli dalganın getirdiği bir gemi gibi.
Kuşlar ser verir sır vermezler.
Boynu bükük gelincikler,
Kokusu gitmiş menekşeler
Yaz deseniz habersiz bitmiş.
Son bir bahar rüzgarı arkasında
Ve hemen kararır dünya, ayını görmeye niyetlenirmiş.
Ellerinden çıkamıyorum sevgilim.
Mevsimsizim,
Saçmaladığım rüyanın boşluğundayım.
Farkındayım kelimelerimi kuralsız bir macera gibi kullandığımı.
Ellerini görüyorum.
Kırmızıya boyadığın tırnaklarını.
Gülmemiz bir dünyayı özgürleştirecekse yolumuz yangınlarla dolu gül bahçesinden geçer.
Bulutlu havalar karşılar bizi, kırmızı halılar yerine,
Karanfiller bırakılır, siyahlar yakışır gitmene.
Denizler üstümüze suçluymuşuz gibi gelir.
Ağaçlar fırtınalara bir müddet sonra dayanamaz.
Beraber ektiğimiz ceviz ağacı da, zeytinde.
Şakağıma tabanca dayamaya bayılmıyorum.
Ölüyorum.
Çünkü bu, hayata meydan okumanın az da olsa emsali niteliğinde.
Ben özgürlüğümü güneş battığında unutuyorum.
Sen Samatya’da oturuyorsun...
Ta karşıdan bakıyorum yakanıza.
Yeşil ay sarar geceyi...
Gündüz tarifsiz bir cumartesi kızıllığı gibi gözlerin.
Ortasında katilin sebepsiz suçluluğu ve ben
Gözlerine nasıl bakılır bilemedim.
Kalbe nasıl söz dinletildiğini,
Zamansız sevmelerin önüne geçemedim.
MAVİ TREN
Konuşmak sen konuşunca güzel...
Sen susunca dünya çirkin.
Umutsuzluğa biniyor yorgunluk
O kadar kasvetli ve vitkin
O kadar.
Modern zamanların kalpsizliğinden kurtulmuşa benziyorsunuz.
Ezberlerlediğiniz hüzünlü şiirlerden öğütler kalmamış belli ki..
Bağışlanmanız gerekmez yıllar öncesinden
Neler kaldı çöplerden yaptığınız sepetten
Sevgi emek değil miydi?
"Sevgili yanılgımdır akşam sefaları" dediniz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!