Zorlanıyordum
Yorgunluk çöktü, ilerleyip durdum
Yeni bir şehir yeni anılar ne tarafta, sordum
Manzaram ufak bahçe, mezarı sade
Ufak bir sınıf, binlerce hikaye
Zaman geçerken aşınmaya başladım
Başım duman, mahvoldum bekledim
Seni anlatmaya kalemim yetmedi
İşinden oluş bir azraili kapıda bekledim
Zaten canımdan olmuşum, bedenim gitse ne değişir?
Senden olan her bir şeye açım
Vazgeçmek değil, önünden geçmek
Olay yerinde, bir ceset
Bir de kalp vardır, elbet
Aldım, sordum kalbi
Kime aittir bu abi?
Ne bir üstlenen, ne de cevap geldi
Sabır mı, taş mı
Bile, bile anca daha keskinleşsin
Deş yarayı
Yaksın canını
Dördüncü yeniyim, belki yeniyim
Başkalarının eskittiği satırların en güzel yazısıyım
Aklımda suçlu çok
Kalbimde suçlu yok
Bir isimdi kulağımıza üflenen
Masum bakışlıydı kaderimize işlenen
Aynalar bana küfrederken
Olan olmuş
Yaşananlar birbir solmuş
Benim çöktüğüm yerlerde beni beklemiş
Hayat böyleymiş, hep bir şeyler değişirmiş
Çarşafa hayallerimi sarıp yaktım
Kefendi çarşafım
Gülerken çekinen fotoğraflara, ağlarken bakmaktayım
Gülüş içeren pozların artacağını sanırdım
Şimdi tek bir karede tek bir ben
Bunca fotoğrafı bendim katleden
Zormuş bunca anıları hafıza da doldurmak
Garip bir şey gece anıları kendime sunmak
Ben bir geceye anlatabildim
Sabahları sahte yüzlerden yüz seçerken
Boş şeylere gülüp geçerken
Kağıda bomboş harfler dizerken
Renkli fotoğraflar renksiz olurken
Zamanın içinde gülen yüzler kayboluyorken
yeter yeter diye diye
adım adım öle öle
sövdüm ben de
bedenimi taşıyamayan doğalgaz borusuna
bir bakmışsın etrafın yıkanmış yalnızlıkla
her tarafıma bulaşmış ama yeter be
Sevmeyi bilmeyenlerin büyük aşkları
Heykeli beğeniyor sadece seviyor gözleri
İçindeki ruh kimin umrunda ki?
O ruh için insan verir canını
Delirtiyor beni işte anlasana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!