Her gece göz yaşı dökerdim, gel şimdi çel aklımı. ağlayan bu gözlerim sence sana meraklı mı ?
Ölüm gibi bekledigim kadın yeter artık ver hakkımı.
Bu günde mürekkebe buladım kağıtları
Bu kalem yazıyor kağıtların ağıtlarını
Yakarışlarım bu kağıtları yakamayacak kadar sessiz artık
Seni severken başkasıyla yapamam
Kalbim senin korunla yanarken
Başkasını içinde yakamam
Sevemem başkasını, açtığın yaralar hala kanarken
Gidipte bir başkasının yarasını saramam
Kalbim bulanıyor, kağıtlara kusuyorum
Seni her gördüğümde kendime küsüyorum
Yazacak çok şey var geceleri
ben yastığıma pusuyorum
Elim tutmuyor kalemi , kalbime karalıyorum
Ben her gece yaralanıyorum, kalbinde karalanıyorum
Geçtiğin sokakların rüzgarında buluyorum kokunu. Ben Seni ıskalayan erosun okuyum
Bu Yazdıklarımı gözünüzdeki yaş kuruyana kadar okuyun
Sonra benim gibi göz yaşlarınızla sevdiginizi kağıtlara dokuyun
yazmayı sanat sanıp
Yazmışım onca süre
Yazdıklarım kanatlanıp
Uçar gelir pencerene
Yokluğun şairleri küstürdü
Mısralar ağladı
Mızrak gibi kalemler saplandı
Masalara
Masallara kötü son yazıldı
Yokluğun doldurdu 2 metre kareyi
Çok yaran var yolcu, belli
Geç otur yol geçenler sofrasına
Aç bir şişe zamandan
Doldur hayat denen kadehe
Aman ha! Bir nefeslik pay bırak
Yaşın genç, geçti gitti demesinler arkandan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!