Karanlık öldür beni
Sar sarmala hadi görünmezliğinde
Issızlığında yok et bu çöküntüyü
Sebep sorma bana öldür beni
İç kanımı simsiyah dudaklarınla
Bu kadar acı fazla bu çocuksuluğa
Hayat, fırçasının en sert darbeleriyle
Vururken resmime
Tebessümümle verdim cezasını
Aldım intikamımı.
Böyle öğrendim yaşam denilen manzarayı.
Her şeye rağmen bende ekledim resmime darbelerimi,
Ölmeye yelteniyor yine beynim.
Garipleşiyor soluk alışım…
Bıkıyorum zemberek tutkularımdan-kendimden.
Issız kalıyor derinlerim.
Zelzele aniliğinde dağılışım peşi sıra…
O gün geliyor işte bitiş anı.
Öyle şeyler yaptın ki
Kendinden nefret ettirecek
Derecede
Ama
İnsan yinede seviyor
Özlüyor
Geceler boyu bekledim.
Sessizliği dinledi kulaklarım.
Bir çıtırtı aradım sonsuzlukta,
Ayak seslerini arayıp durdu
Yüreğim boşluklarda.
Gelmeyeceğini bile bile
Yine kendimi düşünmekten yoksun
Mecburiyetlerle sürüklenen
Hayat yolculuğumda
Kesinlik kazandı gidişim…
Yokum artık bu şehirde
Arkama bile bakmadan,
Öyle sensizim ki şimdi
Bunu sen bile anlayamazsın
Öyle düşkün
Öyle berbat
Kalbim öyle deli
Sevdi ki seni
İki yüzlülük sızıyor suratının kıvrımlarından
İnciltici bir hava var teninde
Ve o kadar önemli ki başkaları yanında
Hani öyleymiş gibi işte
Ama o kadar çekememezlik var ki kanında
Bunu kendine bile söyleyemiyorsun
Suskunluk istemiyorum artık
Çıkar içindeki kopan fırtınaları yüzeye
Dalgalarınla boğ beni
Dipsiz ve karanlık sularının
Gerçekten seviyorsan beni
Hani öylesine değil
Sana git demek
Hayatımdan çık
Yapabilir miyim bunu ben
Bu kalp dayanır mı sensizliğe
Yokluğuna katlanmak mümkün mü
Söyle sevgili bırakmak mümkün mü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!