Dünya yükü bir gemiye yüklendi
Tüm günahlar üzerine eklendi
Dualar okundu sevap beklendi
Mükemmelim demeye gücüm yetmiyor
Güneş doğmaz ki yüzüme güleyim
Sizin inek bizim tarlaya girdi
Keçiler damdaki serğiyi yedi
Hekim Bey,bu adam beni çok gerdi
Yeter artık gereği düşünüldü
Şu tarlanın sınırı babamı aldı
Ne kadar çok elimiz oldu, baksana,
Tutuşa tutuşa
Bir orman yangını gibi!
Can Yücel
Bahçıvanım;
Ellerim çiçek açar her sabah,
telaşlı bir goncanın dikenleri kanatır,
parmaklarımı,bal sarhoşu arıların
vızıltıları kulaklarımda.....
Bahçıvanım;
Gözüm yaşı ummanlara karışır
Tabip neylesin bu yaraya alışır
Kanar yaram gözyaşıma bulaşır
Gel dertlere derman eyle efendim
Geçecek bu günler bitecek çilem
Kara bir orman gibi gökyüzüne kalktılar
Güneşin doğuşuna külden balçık taktılar
Gözlerinde ateş var bu dünyada yoktular
Umudu söndürdüler düşünceyi yaktılar
Şah Kulunda toparlandık cem olduk
Peş peşe sıralandık saf tuttuk
El ele verdik divana durduk
Kabul olsun Ulu hak divanında
Dertli Divanidir yol üstadımız
Bir ananın ağıtlarında çığlık
Karanfil kokulu kuzucuğu
Göndermişti uzak yollara
Kimi zaman askere,belki gurbete
Gitti de gelmedi kuzum ağıtı
Kına yakacaktım eline seçtiğim geline
Dost aradım iyilikle,
Acaba var mı nerede?
Kuytularda,derinlerde,
Yüreğim kuş misali.
Çek çek dünya yükünü,
Mevlana aşk şerbetin doldurur,
Kerem aslısına güller kondurur,
Hüseyin kerbelada gül benzin soldurur,
Ermişler,Ulular kadehi dolular.
Pir Sultan sazın telinde mızrap,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!