Bir Temmuz sıcağında ayazda bir yanım
ben deyişler söyleyen bir Ozanım
yüreğim yanıyor canım
Gövdesinden sürüklendi bir heykel
elinde sazım
ben asırlardır çağlayan Pir Sultanım
Bağdaş kurup bir sedire dar durduk
Yüzler sürüp bu dergaha car olduk
Bir can iken toparlandık cem bulduk
Aşkın şarabıyla dolsun erenler
Bırakın bir güzele mihman olayım
Zaman alır dünya meşekkatini
Et sıyrılır kalır beniz betini
Ardından bıraktığın üç yetimi
Dönüş yok ki sen nerden bilesin
Tarla ekildi mi yoksa düzde mi
Özgürlük Meydanı ilk aşkların mekanı
İstanbul Caddesi binbir insan akını
Yerlisinden eser yok hepsi varoş takımı
Bakırköy kalabalık insan selinden yanık
Üst geçitte elinde çiçek satan çingene
Sendeki bu nazı cazı
Bendeki türkü avazı
Hep şikayet mutlu ol bazı
Kafa dengi bulamadım
Dırdır vırvır geçer günler
Firkatin bağladı sözüm
Senle açtım iki gözüm
Kalmadı hiç sana yüzüm
Kevserim ol dol cennetim
Titret ruhu derininden
Kırmızı gözlü güvercin bir kanadında özgürlüğe
adanmış kitaplar,her yaprağında Mumcu,
Bir kanat ise kendi ülkesinde yalnız bir adamın
çığlığı Onat,
Konuşuyordu bir anne acılı bir eş Güldal,bir
aydını karanlığa gönderenler kendi karanlığında
Doğru bildiğinden şaşma,
Sakın ol sınırı aşma,
Irmak gibi suyundan taşma,
Yolcuda yolunda gerek.
Atlarla yolları tozla,
Yapılacak çok güzellik var hayatta
Bazen bir ev almak bazı sanatta
Kime baki bu dünya kalmaz sanada
Zamansız hakka yürümek zor geldi amca
Hayatın yükü omzundan düştü
Yanar içim
Kanar özüm,
Karanfil kızıllığı,
Sol yanım semahta,
Türküler dökülür avaz,
Zalime söz neyler ki,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!