Çın çın ötüyor kulaklarımda hala
O ilk çocuksu gülüşün
Gözlerinki derya deniz
Aklım yettiğinden beri
Ben hiç çocukluk yaşamadım
Çok çalıştım oyuna zamanım kalmadı
Ben dünya malını neyleyim
Güneş gözlerinde minicik zerreyim
Sevdanla yanıp tutuşup eriyenim
Tut ellerimden bırakma beni
Sen goncasın gül dalında
Yine bir hüzün çöktü yüreğime
Kim bilir belki aldığım iki kadehtendir
Zaman çok uzaklara götürdü beni
Tozlu sayfalar önümde bir filmin şeridi
Kare kare geçer önümden bu filmin şeridi
Dün bir yıldız kaydı
Gökyüzünden
Yıldızki gözleri mavi
Engin denizler gibi
Saçları sarı
Hemde başak sarısı
Önceden oyunlar oynardık kızlı erkekli
Kimimiz anne kimimiz baba olurduk
Kiminde çelik çomak oynardık
Kiminde topaç çevirirdik
Kiminde yağ satardık
Kiminde bal
Ruhum daralıyor
Yorgun bedenim isteksiz
Aklımdan geçip gidiyor
Anlamsız düşünceler tarifsiz
Sorular geçip gidiyor cevapsız
Uyumak istiyorum
Akdeniz akşamları demiş ya şair
Her şehrin ayrı bir akşamı var arkadaş
Yaşadığım şehirde akşam
Yıllardan 1968 miş
Aylardan sa mart sonları
Soğuk geçen kış mevsiminin arkasından
Havalar ısınmaya başlamış yavaş yavaş
Al bir umuttan çıkmıştın yola
Bilemezdin başına bak neler gele
Yüreği yaralı ağlıyor ANA
Tebrikler çok güzel duygu yüklü dizeler Zevkle okudum Ali Ekber bey