gözyaşların hiç akmasın
gülen yüzün gülmeye usanmasın
dünya dertlerini bana gönder
yeter ki sana birşey olmasın
resimlerin eskiyip solmasın
Nasıl bir kudretin eseridir yaşam
Kim ağaçlara yeşili,göklere maviyi verdi
Ağaçlarda yapraklar birbirine benzer iken
Neden,hiçbiri diğerinin aynı değildi! !
Bizler yıkanır banyo yaparız da
mevsimim hep kışa gider
çıkar yolu bulamadım
bitmez gönül yangınları
aşkı deva sayamadım
bahar dedim güze dönmüş
Bir gün bir haber gelecek
Benim için-öldü- diyecekler
Aradığı mutluluğu
Sonunda buldu diyecekler
O bir gün gelince
oturmayı kalkmayı bilmek bir marifettir
geri kafalılığı inkar eden bir zihniyettir
insan olmanın en büyük özelliklerinden
bu da,herkeste olmayan bir meziyettir
çevremize medenice yaklaşmamız doğru olanıdır
Sevişlerimin yalnızlığında yaşadım seni
Gözattım sokaktan geçerken beşinci katta ki pencerene
Perdenin arkasından çekilen benliğini gördüm
İçim bir hoş oldu..
Sokak lambasının direğine yaslandım
Dünya denen kervanın bir garip yolcusu
Demiş ebem ismimi ben doğduğum gün
Hasret alemlerinde gönül yorgunu
Bilmiş alem beni ben doğduğum gün
Çocukluğu saymamışım,yaşandı diye
Ayın ışığı yine büyüleyici bu gece
Sonsuz bir huzur var mehtapta
Aymı geceyi teslim almış
Yoksa gecemi Ayı tutsak etmiş belli değil,
Çözemedim..
Çöl fırtınası kumlarını savurdu
Yeni yeni dağlar tepeler oluştu
Sanki sihirli bir el deydi aniden
Aşağıdan yukarıya bir yol oluştu
Yavaş yavaş çıktı bir çöl güzeli
Bir çerçeveye hapsettiler beni
Sonrada fotoğraf dediler ismime
Astılar karşıdaki soğuk duvara ki
Derdimi söyleyeyim derman gelmez dilime
Önümde cam var,arkamda duvar
GÖNÜLDEN TEBRİKLER YÜREK SESİNİZE...SAYGILAR EYLEM KARABULUT