begüm bir gün açar bir gün solar
etrafına nice ateşten ışıklar şaçar
o bir çiçektir her gün yeniden açar
o bu kalabalıkları sevmez ama yalnızlıktan kaçar
begüm sesime,ruhuma nasıl böyle hükmettin
neydi ilk başta söylememiz gereken?
ben unuttum
neydi ilk bakışta görmemiz gereken?
bir kadın mı,bir adam mı,bir ölü mü,
bir bir mi?
bir bildiri mi yazmalıyılız bütün aşıklar için,
Günaydın güneş,bugün biraz geç kaldın
Günaydın kadın,bu sabah güneşten bile erken uyandın
Güle güle karanlık,güle güle ay
Hoşgeldiniz kuşlar
Günaydın galip orduların şen askerleri
mavi gölgeler düşüyor ilkin
maviler düştükleri yerde büyüyor,büyütüyor
mavi oluyor her yan
şehir maviye boyanıyor
maviler büyüyor,büyülüyor
mavinin zamanıdır şimdi!
onlar sadece gelip giderler
bakarlar ama görmezler renklerini
konuşurlar am bilmezler sırrını
söyle onlara
ya da boşver söyleme
onlar da benim gibi anlasınlar
deniz bu sabah biraz sarhoş,martılar hüzünlü
kelimeler kaybolmuşlar dudaklarında,karanlıklar galip
özgürlüğünü kaybetmiş ruhlar,sensizlik ağır
baktım büyük aynadan dünyaya
boş parklar gördüm,görmeyen gözler gördüm
zaman uyuşuk bir şekilde akar
ruhum aşkla şekillenir
geri dönüşü olmayan gecelerde gözlerin
ayaklarım yorgunluğu kabullenir
evim dönüp baktığım bakıp gördüğüm
elleri aşağıdaydı ve yorulmuştu
boylu boyunca uzanmıştı yere
gülümsüyordu ölülerin bildik ifadesiyle
ayakları kıpkırmızı olmuştu kandan
gözleri siyah ve kapalı
yapraklarında hüzün vardı ağacın
yoksuldu yıldızlar
şehirler birer birer uykuya dalmaktaydı
dağılmaktaydı soğuk
lambalar yanmaktaydı
küçük çocuklar vardı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!