Tarihlerden bir ekim günü
Değişti bedenî halim
Aldı hayatımın ortasından
Götürdü kendi alemine
Hayat dolu mubabbet dolu
Güleryüz ,tatlı dil ve naz
Kaçıyor huzurum ellerimden
ne çektiysem zaten
hep bu dilimden
bir çaresi yok mu?
kurtulsam
Uzun zaman oldu
Aradım yıllarca kendime arkadaş
Uğraştım, didindim hep bir savaş
Ne kaldı şimdi yanıma kâr ?
Sil gözyaşlarımı yavaş yavaş
Anladım bir kez daha yalnızlığın kıymetini
Yandım durmadan kavruldum
Döndüm dolaştım avucuna düştüm
Çöle değil, deryaya değil
Kaçtım kaçtım, aşkına düştüm.
Gözlerimi kapadığımda uykum yerine gözlerin geliyor
Dalmak istemediğim hayaller bunlar
Çekil önümden yapamam
Kapattığım defteri bir daha açamam
sevgilim, kalabalıklar içinde yalnızım
rüyalarımda bile benden uzaksın
sensiz günlere bir gün daha ekledim
yokluğunda dahi ilk gün kadar sıcaksın
Nasıl geçecek bunca is bunca kir?
Aklım neredesin? Çık gel bu kötü bir fikir!
Yapma, daha yolun başındayız
Yetiş imdadıma kıymetlim, sultanım Ebu Bekir!
Geçse de aradan yıllar
Geçmiyor içimde açtığın yara
Unutsa da gözlerim gözlerinin rengini
Hâlâ bulamadım bir türlü dengini
Geçecek, inanıyorum geçecek
Ah bir geçebilsem kendimden
Geçsem de kavuşsam sana
Söndü ışıklar, kalmadı kimsem
Affet, aşığım sana...
Yakıp geçtim yargıları
Kalmadı geride tek bir anı
Yalnızsın bu gece kimsen yok
Dürüstlüğüm tuttu kaçışın yok
O kadar sevgi,saygı kuru laf
Çoğunun kalbinde yeri yok
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!