Kafamı duvarlara
çarpacağım gün belli,
ben sıramı bekliyorum..
Dünya denen bu koca karının,
kahkahalarını işitiyorum.
Bu hayatın bayrağını,
Sonbaharın kıymetli güneşi..
Bembeyaz odamda
yemyeşil bir çam ağacı var
karşımda.
Ne bu beyazlık soldu,
ne de yaşlanan çam ağacı.
Şimdi ki resimler;
çok güzeller.
Karşına alıp konuşacak kadar da,
gerçekler.
Öte yandan; cevap almayınca,
adam, adam sanmıyor kendini.
Hakikatin yanlışı olur da,
yanlışın yanlışı olur mu?
Durmadan özür borcu olur mu?
Eşşekliğin bu kadarı olur mu?
Özür dilemek zaten kabahattir,
Dışarıda kapalı bir hava,
içimde ibreyi yanlış gösteren,
bir cıva!
Sinirli miyim neyim?
Şiir yazmak için;
Hakikatin yanlışı olur da,
yanlışın yanlışı olur mu?
Durmadan özür borcu olur mu?
Eşşekliğin bu kadarı olur mu?
Özür dilemek zaten kabahattir,
Koşmak ve yürümek;
çoğu zaman iyi bir şeydir.
Fakat, hayat bazen,
durmanızı ister.
Bazen; durmakta iyidir.
'Bir kadın en büyük mutluluğu;
bir erkeği elde etmekte bulur.”
Eğer bu doğruysa;
bir kadın, nasıl olurda
hayatı boyunca bir defa,
Ben, nasıl biri miyim?
Bütün gün,
tuhaf bir saygınlıkla
elbiselerini ütüleyen,
fakat parası olmadığı için,
Bana seni soranlara
bir cevabım yok!
Senin için yazdığım
yazılara bakıp
ne kadar basit olduklarına gülüyorum.
Yoooo! Hayır,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!