Kapına gelirsem düşkün halimle;
Tutma ellerimden kaldırmak için…
Affıma uğramış sevda katilim;
Kaç tekrar gerekli öldürmek için…
Bir zaman yıldızlar konar yüzüne;
Kaç bahar tüketti kaç yaz bitirdi;
Alnımda bahtımın karası gönül…
Kimseye sormadan neden kanıyor;
Gözümde tütenin yarası gönül…
Diklendim hayata, hiç şaka değil;
Yetmiyor hicrana bir iki damla;
Solsun hasret bağı solsun bu gece…
Efkârla, hicranla, kederle, gamla;
Dolsun kadehlerim dolsun bu gece…
Yürekte küf tutan özlem tasması;
Bırak hayallerim bırak düşlerim;
Bırak gecelerim huzur bulmasın…
Resmine bakarak bir zıkkım içmek;
Benden başkasına nasip olmasın…
Reva mı böylesi başlayıp bitmek;
Çekmeyi bana sor yıllardan beri;
Sanki kemiğimden eti ayırdın…
Ey gönül şehrimde yaşayan peri;
Ne ben gelebildim ne sen çağırdın…
Yumdun gözlerini güneşim battı;
İflah olmaz dertler kesse yolumu;
En fazla damardan kan akar dayı…
Ne değişti bahçıvan mı bahçe mi?
Bülbül güle neden yan bakar dayı…
Biterken başlıyor gönülde sızım;
Şu resimde duran güleç yüzümü;
Kederler, hicranım, dert aldı sanki…
Bitmeyen gam olsun sen bekle gönül;
Şunun şurasında ne kaldı sanki…
Son mahkûm boynunda urgan olmaya;
Durduk yerde akımın kapısını çalarak;
Cam çerçeve indirmek aklına nerden geldi…
Üstelik kirpiğimden sağnağımı alarak;
Yangınımı söndürmek aklına nerden geldi…
Yıllarım fire verdi ben unutmam dedikçe;
Yandım deme ateşine har verip;
Sabır kahrın kardeşidir vesselam…
Kapımız çalınsa, dert geldim dese;
Selamünaleyküm, aleykümselam…
Yanağımda ordu kurmuş yaşıma;
Bahtımın kar beyazı, batmayacak güneşim;
Ruhumdan nefeslendi, sönmeyecek ateşim;
Rabbimin huzurunda sen helalim, sen eşim;
Ölmek mesele değil sensizlik beter bana;
Dokunduğun kefenim sen koksun yeter bana…




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!