Alevistan Şiiri - Alpaslan Akdağ

Alpaslan Akdağ
94

ŞİİR


25

TAKİPÇİ

Alevistan

öte'kine bulanmış lanetli coğrafyaların
mayınlar döşenen çöldeniz kıyılarında
siper olurken öyle büzülmüş gövdeleri
hayalet uçakların, misket bombalarına
seherden
gündüzden
yarı geceden
ağızları süt kokan bigünâh çocukların
sahte zaferlerine kadehler tokuşuyordu
ölüm tacirleri, karargah müdavimleri
siyon yıldızları, emperyal neoconlar
kızıl ordular
kara gömlekliler
gamalı haçlılar
ve reformist entelijiyansı doğu-batı'nın
ve şebboy çiçekleri militarist yurdumun…

ülküsüne sadık aç köpekler gibi havlıyordu kudurmuş zaman
sıska keşişlerin aziz yortusunda kendinden göçerek
yalan jurnallerin köpürtülmüş cin şarabından
zehir zıkkımlar sağınıp içiyordu deyyusun biri
eşyanın tabiatına aykırı herşey mimleniyordu
düşkünezen tutanaklarda ayan
ve bir skandal bile değildi artık!
yeraltına sığmayan kafatasları
tele kulak dinlemesi, andıçlı fişlemeler
muhtıralar, işkenceler, gözaltında yitmeler
iğfal edilmiş uzuvlar teşhirken arsız
parçalanan ömürler, kirli siyasetlere
mal-meze yapılırken günaşırı sakız
ve haraç-mezat satılırken üçüncü sayfalarda
ölümcül buğusu üstünde solgun cesetlerimiz
uhrevi bir inzivaya çekilmiş 'hoca'
efendilerimiz vardı okyanus ötesi
kristal gözyaşlarını sunardılar huşu ile
sırlı camlardan mütevazı sofralarımıza…

sefil kabadayıların pis narası çalkalanırken iklim
maviliği çalınmış yarınlarımız vardı bölünen uykularımızda
iğdiş edilmiş düşümüzde gri libas figürler
kuşatılmıştı her yanımız tüm cephelerden
asfaltlardan
şoselerden
yürütülen tank paletlerinin metalik sesinden
kalbimize doğrultulan alevkesen namluların
buzul gölgesinden korkarcasına rezil
ve üşüyerek serçeler gibi şubat iklimi
yalancı bir uykudaydık binyıllardan bu yan
u'yandık!
çığ düşmüştü tenimize sureti kar ayazı
delirmiş dalgalar üstü öfkemiz alabora
ve hayat
pamuk ipliğine bağlı, krizantem çiçeği!
her kasırga sonrasında kaynardı ruhlar
kopmuş kıyametler gibi patlardık içten
gayrı susmak yarı ölümdür ömrübillah!
elikanlı yezit’lere boyun bükmektir yine
kuduracaktık öfkemizden sustukça ağız
dirhem dirhem azalacaktık ötesi malûm
morarmış cesetler gibi solacaktık
morarmış cesetler gibi avluda yas…

sesime gelir misin bağırsam uzaklardan
iki elin kanda olsa
iki elin
kan!

2014/

Alpaslan Akdağ
Kayıt Tarihi : 31.1.2012 16:01:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


ki sustukça öfkemizden kudurmuşuz…

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Şerafettin Muş
    Şerafettin Muş

    ağrılar acılar garipliklikler kimsesislikler kırgınlıklarla dolu bir haykırış kutluyorum usta şairin kalemini ilk tam puanımla slamlıyorum yüreğini hocam sağol

    Cevap Yaz
  • Cevat Çeştepe
    Cevat Çeştepe

    Mesela;
    'emperyal neoconlar
    reformist entelijiyansı doğunun-batının
    ve militarist şebboy çiçekleri'
    gibi bu üç dize peşpeşe sıralanınca şairimizin söylemek istedikleri de şiirsellikten çıkıp bir 'görüş bildirgesine' dönüşüveriyor. Gerçi sevgili Alpaslan Akdağ'ın illa ki şiirden de ödün vermemek gibi bir kaygısı yok ama kalıp olarak şiir/ifade olarak anlatı arasında kalınca da biraz eli-kolu bağlanmış oluyor...

    Ama yansıttıkları için yüreğineine, emeğine, kalemine sağlık diyor ve kutluyorum.

    Cevap Yaz
  • Abdülmennan Akturk
    Abdülmennan Akturk

    bedbin bir yaşamın manzum anlatılışı
    her mısrsa bir darbe
    tebrik ederim

    Cevap Yaz
  • Necdet Arslan
    Necdet Arslan



    Şiire derinlikli bir yorum düşmeyi çok isterdim.
    Çünkü bu biçemdeki şiirleri masaya yatırmakla kaldırmak gibi bir kıyıcılık içinde olamayız.

    Ancak,
    Çok geniş bir literatürün şiirde atmosfer yaratmaya dönük olanaklar sunduğunu söylemeliyim.

    Bu metoforlar Şair'in 'Olay katındaki değişimleri/dönüşümleri' duyumsamasındaki ince dikkatten kaynaklandığını söylemek olası.


    Üst okumalar yoluyla şiir hakkında edindiğim yargı şu:

    Evet bu şiir, yazınsal olduğu ölçüde gerçek;gerçek olduğu ölçüde de yazınsaldı.

    Kutluyorum Efendim.
    Nicelerine.Işıkla.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)