Kasım poyrazları esiyordu gökdelenler semtinde, kemiklerimizin içinden geçercesine.
Hani o saçların darmadağın olup kelebekler gibi uçuşurken,
kimseler bilmez ya,
yüreklerimizdi
asıl yangın yeri…
‘’Bir yolun varsa gidilecek sona bırakma’’ demişti Can Baba yıllar önce ve eklemişti ;
‘’Okşaman gereken bir yürek varsa esirgeme elini ‘’
Öğrendim sayende…
Geldiğinde,
o dizeleri ben çoktan kazımıştım beynime…
Ben aslında ;
bana gelmeni çok sevmiştim…
Ve sana :
‘’bana yeniden şiirler yazdıran kadın’’
demiştim….
Şehrin her yerinden görünen ,işte o bilmem kaç katlı cam kule,
limon kokulu birkaç mum ışığından, alev alev renge dönmüştü o gece …
Ki nabızların yüzdoksanikiye değdiği,
gözlerinin gözlerime ,
yüreğinin yüreğime…
Şeftali kokuları duruyor hala , hani şu yakıcı soğuklarda bile soğumamış tenimde
ve duruyor hala,
elele dolaştığımız yerlerdeki izlerinde…
Güldüğünde,
o gözleri öylesine derinden işlemiştim gözlerime…
Ben aslında ;
bana gülümsemeni çok sevmiştim…
Ve sana :
‘’bana yeniden şiirler yazdıran kadın’’
demiştim….
Kayıt Tarihi : 18.1.2019 15:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!