Sen ege koylarında
Ben bozkırın kollarında
Gözlerimde yüzünün her bir hattı
Öpüyorum boynunu habersizce
Çekiyorum kokunu içime
Sevgim can buluyor her bir mimiğinde
Doğumda sürgün yedim
Güneş dallarımı kavurdu
Soğuk ruhuma kadar dondurdu
İflahım sönene kadar boğuldum
Karanlıkta bir savaş verdim
Nedensiz apansız hastalığa yenildim
Kime gitsem yeredinemedim
Azrail bile konmadı dallarıma
Kan içinde kaldı dizlerim
Ruhum ağır geldi bedenime
Çığlıklarımı boğdu sessizlik
Duyuramadım kendimi
Batsa güneş ne olur
Yıllardır gün aymıyor
Yaşamıyor hergün ölüyorum
Yıldız gibi kayıyor günlerim
Arafta bir yerlerdeyim
Sahi varmıyım ben söyle
Öyle üşüyor ki içim
Kalbimde kırç ve çiy yer edinmiş
Kar yağıyor kirpiklerime
Ak düşmüş saçlarıma
Isıtamıyor hiç bir güneş beni
Kader sillesini vurmuş
Nasıl anlatılır bilemiyorum
Bir sürgündeyim
Ruhumda bitmeyen bir gaybet taşıyorum
Sanki emanetim sabır yüklenmiş sırtıma
Gidiyorum Gidiyorum varamıyorum
Menzilim uçsuz bucaksız bir çöl
Şair yorgun kelimeler bitik
Gönül çoşkun bir deniz
Saatler durmadan vuruyor
Dur akrep dur yelkovan
Doğacak elbet güneş
Yavrum bir sabah uyandım
Odamın duvarları gri
Perdem simsiyah
Dışarıda rüzgar uğulduyor
Oysaki ben siyahı sevmezdim
Ortam hala karanlık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!