Köyde;
Dağın başında,
Girdim odaya,
Yöneldim dolaba,
Açtım kapağını,
İçinde bir yığın rakı.
Hepsi bir rafa,
Dizilmişler yan yana,
Başları benden tarafa.
Bir gün girdim eve;
Baktım etrafa şöyle,
Kurulmuş bir çilingir sofrası,
İçenlerin safsatası,
İçmeyenlerin palavrası,
Tam bir rezalet havası.
Bir gün oturuyorum evde;
Kapıya geldi gene,
Sokaktan bir hergele,
Çıngıraklı bir sesle,
Taka tak vurdu önce.
Verir misin bana iki şişe,
Hani şu bizimkilere.
Sigarada cabası,
Ormancılar içeceklermiş,
Parası dediğimde,
Para vermeyeceklermiş.
Bir gün gene;
Girdim eve,
Aldım bütün rakıları,
Taşıdım evin önüne.
Elimde büyük bir taş,
Kırdım büyük özenle,
Hem de yavaş yavaş.
Bir koku sardı etrafı,
Sanırsın anason fabrikası,
Buda işin harika tarafı.
Baba geldi uzaktan,
Şöyle bir baktı şafaktan,
Kokusunu aldı damardan,
Kaptı odunu yığından,
Koştu peşime sokaktan.
Ben önde o arkada,
Kaç babam kaç,
Koş babam koş.
Sonuçta yakalandık,
Önce bir hırpalandık,
Dayağın cennetten çıktığını,
İşte bur da anladık.
Bu bana iyi bir ders oldu,
Ama evde rakı son buldu.
Dayağı ben yedim,
Aile sarhoşlardan kurtuldu.
Oysa benim,
Bir beynim bir kalbim vardı,
İkisi de orada kaldı,
Vicdanım aklımla vuruldu.
Ruhumu sorma,
Rüzgârlarla savruldu,
Güneşlerde kavruldu,
Ben hala onları aramaktayım,
Belki de,
Küllerin altında,
İçin için yanmaktayım...
Hasan Arpacı,1972,Ankara
Hasan ArpaciKayıt Tarihi : 29.7.2019 00:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!