Ortalık sakin,
Ruhlar dinlenmiş,
Düşünceler fişlenmiş,
Nağmeler arşa yükseliyor,
Akın,akın...
İnsanın içinden dinleyesi geliyor,
İlahi aşkın ferasetini,
Yüce davetini.
Fakat buralarda,
Gürültü merkezden başlıyor,
Kulakları delercesine,
Bir cızırtı...cızzz.
bir vızırtı...vızzz.
bir uğultu...uğğğ.
Üç minareden,
Dokuz hoparlörden,
Cazırt,
cızırt,
vızırt,
Sonra müezzin başlıyor,
En yüksek eğitimsiz sesle,
Bir köyde, bir mahallede,
Üç cami, üç minare,
Sanki alçaktan uçuyor tayyare,
On beş temmuzmusun be mübarek,
Ezan değil sanki
Ses hızını aşan birer şimşek,
Belki de sonik patlama demek.
Ses ve gürültü karma karışık,
Zihinler bulanık,
Ahali buna alışık,
Ama gel de bana sor.
Kolay mı bir köyde yirmi dört saat,
İlan, reklam, magazin duymak,
Ve bunlarla uyumak,
Cızırtılı ezan sesiyle uyanmak,
Tabi ki zor zanaat,
Bendeki kanaat;
Teolojik şecaat,
Tam bir sosyolojik fecaat,
Tabi bilmiyoruz,
Ne diyor doğada buna hayvanat?
Ah bir yalın okunsa da,
Gene eskisi gibi,
Bir böcek bir kurbağa, bir horoz,
Birde,
Sadece ezan sesi dinlesem,
Beynimi ve ruhumu,
Köyümde yenilesem,
Devletime teşekkür edebilsem.
Hasan Arpacı,15.09.2016,Ortalıca,Tosya
Hasan ArpaciKayıt Tarihi : 23.7.2019 11:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!