Huysuzluk yapar rüzgarlar
Ne zaman başımı yaslasam
Apansız saçlarım dolaşır
Toz kaçar uykularıma
Olmaz sabah
Çekip yalnızlığı alırım ayakucumdan
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Avuçlarımda devrilmiş cümleler
İlmek ilmek sökülürüm
Şimdi sen
Ölü sözcükleri toplar mısın?
______ Akıl ile yüreğin savaşı bitince ölü doğar tüm sözcükler ..mücadelenin bittiği andır.
Baştan sona hüzün ve sonun başlangıcı vardı dizelerde..İçtenlikle kutluyorum Adaşımı ve hüznün düştüğü bu güzel şiirini ..Nicelerine
Sevgimle
Bu şiirinizi bir kez daha aynı duyguyla okudum yürek sesiniz eksık olmasın Canan hanım kutluyorum tebrikler. tam p. 10 sevgi ve selamlar.
yüreğin haykırışı böyle olur, şiirin hası buna denilir, kutluyorum
Alaz Uykuları.Uykuların tutuşması alev-alev.Bu bir aşktır,bizi sürekli yalnızlığımıza öteleyen.Çırpınmak,çabalamak sonuç vermez.Gece boyu ölen sözcükleri sabahleyin ,(yaşam sözcükleri) toplayacak birine gereksinim duyar insan böyle gecelerde.İyiydi.Kutlarım Canan Hanım.Saygılar.
Çok güzel betimlemeler, alaz uykuları şiirinizi içtenlikle kutluyorum, günde 4 saatten fazla uyuyamayan biri olarak. Saygılar sunuyorum efendim.
bu güzel şiir için sizi kutluyorum, tebrikler canan hanım
sabahsız gecelerde rüzgarın ayak sesleridir yalnızlık. pencerede uğuldarken, hiç kimseler duyamaz, perdeler sallanmaz. Uykusuz gözlerin sahibi kalpte, fırtınalar koparır. Kendini böyle hissettiren rüzgar, uyanan sabahta da devam eder; bir martının çığlığında ya da denizin çırpıntılı sularında. Biri olmalı, bu rüzgarı susturacak, yalnızlığı sonlandıracak... Yüreğine sağlık.
Huzursuz bir uyku anlatımı sonunda muhteşem bir final,oldukça etkileyici bir çalışma..TEBRİK EDİYORUM CANAN HANIM. ++ANT.
Perdesinde., sürekli yalnızlık karabasanlarının dolaştığı gecelerde uyku tutmaz insanı... Uyku tutmaz ama gene de 'keşke bu bir rüya olsa' dersiniz ve uyanırsınız...Bir sonraki geceye kadar ya da doğmadan ölen sevda sözcüklerini toplayıp-diriltecek o sevgili gelinceye kadar...
Şiir ., şairimizin bu ruh halinin çok güzel ve etkili yansıması...
Kaleminize sağlık sayın Canan Akpınar...
Her zamanki gibi derin anlamları, şiir mısralarına bir bir betimlenmiş, güzel bir şiir okudum.Yüreğiniz dert görmesin dileklerimle saygılar Canan hanım.
Bu şiir ile ilgili 50 tane yorum bulunmakta