ALANYA KALBİM.AKDENİZ BENLİĞİM
Şu an İstanbul donuyor sanki.Ağır,yapış-yapış bir soğuk var dışarıda.Kirli-gri bulutlar ve sis.İnsanın içi daralıyor.En iyisi,düşlere savrulmak.
Hayatım boyunca,hiç kış olmayan bir yerde yaşamak istedim.Ama bu,o kadar uzak bir düştü ki...Şimdi sanki avuçlarımda o düş.Birdenbire bırakılıverdi avuçlarıma.Anlamını ve değerini,ömrümce bileceğim gerçekleşmesi için,küçük adımların yeterli olacağı,o harika düşümün.
Geçtiğimiz iki yaz tatil yaptığım,her şeyden kaçtığım Alanyada,yine tatil düşü kurarken.İnanılmaz bir mucizeyle,temelli kalacağım.Benim için uygun koşulların-olanakların hazırlanmaya başladığı,güzel kentime yerleşeceğim,en kısa sürede.
5 Temmuz 4 Ağustos 2008 tarihleri arasında,harika bir tatil yaptım.Her anı,inanılmaz güzeldi.Çok sevdiğim,ailem bildiğim bir çevrem vardı.Orada geçirdiğim bir ay süresince,bu sevgi çemberi büyüdü-büyüdü.Üç yıl öncesine dek,sadece Antalyanın bir ilçesiydi Alanya benim için.2007 yazında bir çılgınlık yaparak gittim ve on gün kaldım ve hayatımın cenneti oldu.Dinlemesini bilince,yürek seni hep doğru ve güzel yerlere götürüyor.Tek İlhan’ı tanıyordum yazışarak ve birkaç telefon konuşması sonucu.Sonra,ailesi-ailem,çevresi çevrem oldu.On gün,bana onlar baktı.Çağımızda insanların,kendi anne-babasına,çocuklarına-akrabalarına bakmadığı bir yozlaşmada.O harika arkadaşım ve ailesi,prenses gibi baktılar bana.İnsan böyle güzelliklerle karşılaşınca,hayata daha bir sıkı sarılıyor.Yaşam,anlam ve değer kazanıyor.Yüreğinin bütünleştiğini duyumsuyor.
Geçen yıl,2.kez gittiğimde,yanımda yardımcı bir öğrenci hemşire götürdüm.Gönlümce yaşadım.Yeni ve çok güzel birçok insan daha tanıdım.Hiç tanımadığım insanlar bana yardım ettiler.Hayatımı kolaylaştırmak için,her şeyi yaptılar.Her gün dışarıdaydım,neredeyse sabahlara dek.En basitinden,kaldırımlardan çıkarken,birisi, tutup sandalyemi kaldırıyor,teşekkür etmeme vakit kalmadan,uzaklaşıyordu.Bir gün baktım,her gün gidip geldiğim yollar üzerindeki kaldırımlara,esnaf rampa yapmış.Çok mutlu oldum,yüreğimle teşekkür ettim.Zaman zaman oturup,hem müzik dinlediğim,harika manzaralı cafe-barda,hesabı istediğimde.Hesabınız ödendi sözlerini az duymadım.Cafe sahibi yapıyordu bunu.Küçük hediyelerdi bunlar bana ve kabul etmemek,büyük kabalık olurdu.Yolumuzun üzerindeki bir mısırcının elinden,güç kurtuluyordum.Her gece,bana bedava mısır vermek istiyordu.Yolumu gözlüyordu sanki.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.