Bundandır ki, köleci egemenlik efendi köle kavramlarını ilah görünümlü ama ilahın zıddı söylemli Rab, El, Baal, üns, ins kavramı içinde sık sık yorumladılar. Köleci amacı gütmelerine rağmen efendi köle çatışmasından kaynaklı uyuşmaz tutumları kul isyanı, ahde vefasızlık söyleminde unutturmaya yönelik olacaktı.
Bu nedenle, köle vurgulu olan nas, unas edici yansıtılış içinde; "birbirine yakın olanlar (totemi olur, ilahta ahdi olanlar) ” anlamına derinlikle insan olma anlamı köleliği kaldırılmayan ama süren köleliği "anase" ile söylenecekti. Tabii ki bu, sözcüklerin zamana ve zemine göre evrilmesiydi. Bu tür anlam değişmesi ve anlam bozulması içindeki söyleyişlerde geçmişe atıflar tam kavranamayacaktı.
Bu nedenle mamon; insanı, insanlığı değil, köleci dili inşa ediyordu. Köleci dili kullanıyordu. Yeni insan böyle köleliği içinde anlam buluyordu. Kutsal kitaplara bakar bakmaz “eyyuh El nas'ı” görürsünüz. Kutsal kitapları yorumlayanlar sözcükleri kölecilik öncesi eski kullanımlar üzerine değişme dönüşme ifade eden anlatımların özgün inşa oluşlarını söylemek yerine, hal içindeki yeni kullanımlı anlamını söylemekle kelime içindeki anlamlardan hayli yol temizliği yapmışlardı.
Yol temizliği yapılmakla kullanışlı kılınan sözcüklerin yeni anlamları üzerinde geçmişe dönük uzanımca anlam söylemleri konuşulduğunda; köleciliğe ilişkin söylemlerde ortaya gizemcilik ve zamanlar üstü oluşun kutsal söylemi olma yanıltması, çıkıyordu. Bu türden temizlikler ve gizemci oluşlar bağlamında "eyyuh El nas"; acıma, merhamet edilmeyle kuşatılan "ey kul insandı". Geçmişi inşaca üreten muktedirlik olan ins’e neden acınıyordu? Neden merhamet ediliyordu? Bunun cevabı yoktu. Olan cevaplar da gerçeği gizlemekle gerçeği (tarihi) unutturan dogmalardı. İns’in muktedirliği efendi izinli dileme olmuştu.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta