kalabalıkta yitirince
çoğalır sesim
ve bana ait sandığım
tüm o klişeler
er kişi niyetine
saf tutarken bulurum kendimi
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
aslinda.. karsilikli chat meydani.. sohbet odasi gibi.. yorum anlayisina.. her ne kadar karsi isem.. ve android sarzi bir kac yorumdan fazlasina musade etmesede.. yeri geldi soyleyim..
inekler soylu duygular tasirlar.. vakti ile.. basibos birakilmis bir kaci mustesna.. inanmiyan gelsin baksin.. gel kizim deyim cagirayim.. yanima gelir.. boynunu eger... elinizi yuzunuzu yalar.. kendince bir elma kocani.. bir yaprak dalin karsiligini oder..
kurbandan kurbana mezbahada gordugumuz vahset sahneleri adami degildir inekler.. uzun yolculuk.. aclik susuzluk.. orasi burasi agiz disi kontrol onlari huysuzlastirir..
bu ispanyadada boyledir sopa ile vurularak dovulerek kizgin yapilan boga aksine.. etinden derisinden sakadati sutunden istifade ettigimiz.. gubresi ile isinip.. tarlasinda domates organigi soframizda salatamiza hayat verir.. erkekleri olan okuzle.. cepheye mermi tasidigimiz.. bugun bile halka hizmet hakka hizmet dusturu.. tek tuk dag koylerinde boynuzu uzre dunya cevirir.. okuzler bizim okuzlerimiz bizim ineklerimiz..
sahiplerinin aynasidirlar.. korkak cesur.. munis kizgin.. her ruh hali sahiplerine gore bunyede sekil bulur.. siz elinizle tos vurup geri cekilin ozguvenli.. degnek tas ile kovala cekingen.. cok ustele canindan baska kaybedecek serveti olmaz gladyator elde edersiniz..
sairler toplumu sahiplenirken.. benimsenmeye namzet dinamikler orta yere surer.. kimi insan omru neye verilmeli parami serefmi onergesi ile gelir kimi hayat dudaklarda mey cek kokle dusunme hic alem guzel sey teklifi sunar..
gercekte.. 'onlar kuru soz vadisi dolanir 'ayeti ile resim heykel putpereslige goturur ama siiri efendimizde cok severdi diye.. siire kucak acan nice bahadir ozel karakoc denli.. bu zaman oncesinden.. islam ile edebiyat harmanlar tasavvufculardan soz etmemek haksizlik olur..
benim kendime yeter akil fikrim olsa ne isim var sair suara arkasinda.. onumde malimi bilirim.. yinede deger verdiniz sordunuz tesekkur ederim.. paraya tapanmi inege tapanmi hakka tapanmi hakli cikar fincanci katirlarini urkutmeden su siiri yazmis saire sormanin uygun oldugunu dusunuyorum.. sarz edin yazisi gorundu isik karardi.. kontrol imkanim yok.. insallah dogru yazdim.. ineklerinden sizlere cok cok cok selam var kentte ki efendiler.. saygilarimla.. abdulillah beyden bir dize paylasayim.. olmayinca akil neylesin fikir..
calsin abdurrahman.. oynasin bekir..
Şimdi hep beraber cuma molası inşaallah.Hayırlı cumalar efendim.
Rabıta ı Mevt te heyecan vardır,hüzün vardır,korku vardır,ümit vardır,sevgi vardır,aşk vardır asla kahkaha yoktur.Kahkaha ile gülene bizim büyüklerimiz cenneti garantilemiş gibi gülüyor derlerdi.
Her reklamı çok olan mal iyi demek değildir.Günün şairinden özür dilerim.sadece bu şiirle ilgili görüş bildiriyorum.Şairi tanımadığımı başka şiirlerini okumadığımı belirtmeden geçmeyeyim ki.Şairi yakından tanıma imkanım olursa elbette fikrim değişebilir.
Ferhat Keremgil
Bay,
14.09.2012 11:18
'Ferhat Keremgil: Çok bilindik ve üzerinde binlerce kalem oynatılmış bir mevzu...:
aşk ve cinsellik konuları az mı bilindik hocam.O şiirlerin altına da aynı notu düşüyor musunuz.? Düşmüyorsanız neden? Hayırlı sabahlar.'
Sevgili Feyzi Ağabeyin özelime gönderdiği bu mesajı şiirle ilgili olduğu için buraya almakta bir beis görmüyorum.
Benim sorum şiirden ziyade şahsınızla ilgili ben özele yazdı isem sizinde özelden cevap yazmanız icap ederdi.Benden izin almadan ortalığa açıklanmazdı.
Ayıp ettiniz vesselam.
Şiir hakkında görüş bildirmeye devam ederiz inşaallah :))
inşaallah = Allah izin verirse demektir malum.Onda izinsiz yaprak bile kıpırdamaz..
her şairin kendisinin geldiği beğeni düzeyine koşut(parelel) bir hedef kitlesi oluşur..
halk edebiyatının klasik şekli, serbestin soft tarzları ulaşmıştır genelde geniş halk kitlelerine..divan edebiyatı daima elit (seçkinci) olmuştur..cumhuriyet döneminde de divan edebiyatından bambaşka bir dille seçkinci bir edebiyat oluşmuştur..
Şiirin altında durduğumuz günün şairi de cumhuriyet dönemi islamcı kanadının seçkinci edebiyat çevreleri ile temas ve içicilikle etişmesine karşın şiirleri soft diye tabir ettiğim kolay anlaşılır ve sanat değeri naçizane kanaatimce yüksek sayılmayacak eserlere vermiştir..
kuşak olarak aynı döneme tekabül eden bu akımın şairlerinden veya bu akımla temas içinde olan şairlerden ibrahim tenekeci, Onur ünlü, osman konuk, ibrahim atlansoy aklıma bir çırpıda gelenler..
Bu arada sosyalist olarak başlayan, islamcılıkta uzun süre devam eden ve bugün islamcı, eşitlikçi, türk bazlı bir ideoloji ile harmanlı şair ismet özelinde bu kuşağa olan etkilerinin ve besleyiciliğinin de anılması gerektiğini düşünüyorum
Bu çerçeveyi de verdikten sonra, bu şiir, islami geleneğin ölümden ibret alınması, ölümün nasihat olduğu, ve çok hatırlanması prensiplerinin tasavvufta kurumsallaşmış olan rabıta i mevt konusuyla alakalı olması kaçınılmazdır..Nitekim bu yolun başlatıcılarından olan necip fazılın bizzat bu isimle bir kitabı mevcuttur ve çile isimli kitabında ölüme dair, ölüm temalı şiirleri müstakil bir başlık altında yer almaktadır..
ferdi olanın toplumsal olandan ayrılamazlığı prensibi dahilinde yunus dönemindeki ölüm algısı ile günümüzdeki ölüm algısında elbette büyük değişimler vardır..ölüm hayatın simetrisidir..ölüm fikrinde derinleştiğiniz ölçüde hayat fikriniz vuzuha kavuşur..yunustan günümüze ölüm algısının nasıl değiştiğini, ölüm duygusu ile başbaşa kalışta ne tür ihsas içinde olduklarını şairlerin vurguolanması bakımından önemli bir örnekti
duru ve sade bir şekilde ölüme teslim oluş yerine nasıl bir tedirgin halin oluştuğunu görmek bakımından önemli..mesela tasavvufi dinginliğin bir zamanlarki halinden esintiler taşıyan yahya kemal şiiri..sessiz gemi...
belki de bu şiirle birlikte şu şiiir de anmam gerekir..üç ayrı ölüm şeklini birbiriyle yüzleştiren ve batılı ölüm felsefe yansımalarının ülkemizde gözlemlenmesine dönük ismet özel şiirini...ÜÇ FRENK HAVASI isimli şiiri
Mukayese bakımından ilgilenenlerin okumasını önerebilirim...
Şair suavi kemal yazgıç, refah partisinin tam resmi yayın organı MİLLİ GAZETE de yıllarca günlük yazılar yazmış, aynı zanada BÜYÜK DOĞU, DİRİLİŞ, ve MAVERA adı altındaki islamcı ideolojinin kült sanat dergilerinin yavrusu niteliğinde olan Hece, gerçek hayat, kırklar, endülüs, yedi iklim dergah gibi dergilerde ürünleri yayınlanan ve benim de zaman zaman takip ettiğim ve bildiğim bir şair..
İslamcı sanat, sessiz ve derinden kendisine oldukça büyük bir taban buldu...
İslamcı oluşun, bir devirde hatta yakın zamanlara kadar gerilik unsuru sayıldığı ve dudak bükülerek bakıldığı malumdur..İslamcı kesim bu nedenle aşağılanma duygusunu Moda tabirle,Beyaz kesim olarak nitelenenlere karşı onları güç ve erk haline dönüştüren unsurlara ağırlık vererek bir karşı erk oluşturma çabası ilk zamanlarda mühendisliğe hücum şeklinde başlasa da zamanla siyasal, askeri ve diğer sahalara da (edebiyat, sinema ve en fazla da şiir) yansıdı bu yayılma..
islamcı gruplar içinde suudi menşeli veya iran inancına yaslanan gruplar ile nurcu denilen ve günümüzde ağırlıklı olarak fethullah gülen le temsil edilen kesimin (en bilinen edebi eserleri minyeli abdullahtır) bahse konu edebiyat alanını dolduramadığı, islamcı sanatın asıl çıkış noktasını kuran ve ivme kazandıranın necip fazıl'ın büyük doğusunun olduğu, sonraları özgün iki şube halinde diriliş ve edebiyat isimli iki derginin ortaya çıktığı yukarıda değindiğimiz konulardandır..
Bu arada atlamamız gereken tamamen müstakil bir isim olan islamcı şair mehmet akif vardır..
bunlardan yani büyük doğu damarından özellikle nuri pakdil in edebiyat dergisi mevcut geleneksel yapının aksine batının en ileri edebi ürünlerinin tercümesine yönelmiş, batı felsefesi ve edbiyatının adaptasyonu sayılabilecek bir sürü şiire yar vermiştir..Etiket olarak islamcı oluşu nedeniyle zoraki bir ilgi oluşsa da bu dergi geniş kesimlerle bir bağ kuramamıştır..
ancak bu derginin islamcı kesimin geleneksel dilin kırılması ve yeni bir dil oluşturulması çabasına katkı sağladığı söylenebilir..Edebiyat dergisi şairlerinden en popüleri cahit zarifoğludur..
İslamcı şiir 80 lerden sonra adeta patlamış diğer ideolojilerin , siyasal gerilemelerine(Oysal sayısal olarak) paralel olarak yükselen değer islamcılığın şiirleri öne çıkmıştır..
Bu büyüme elbette çok farklı yorumlara ve ayrı düşüncelere de yol açmıştır...bu yeni iç akımları ayrı bir yazıda anlatmak gerekir belki de
Bugün islamcılığın popüler hale gelmesine belkide en çarpıcı örnek geçenlerde iki imzalı kitapla taltif edilen cübbeli ahmet hoca olarak bilidiğimiz şahıstır..
kendisine ata demirer başta olmak üzere sagope, grup durak v.b rap gruplarla birlikte anılması işin boyutlarının nerelere uzandığını göstermektedir
değiştiren, değiştirdiği ile etkileşir sosyoloji kuralı her zaman geçerli olmaktadır yani..
şiirin bu sosyolojik zemine oturduğunu kısaca çerçeveledikten sonra, şiirin kendi yapısı üzerine belki konuşma fırsatı bulabiliriz..
evet var olmanın ürünüdür düşünmek. suskunluklar içinde sesini yükseltebilmek. ben olmak. kendini sorgulamak şairin dokunuşunda ki incelik kutlarım.
'Ferhat Keremgil: Çok bilindik ve üzerinde binlerce kalem oynatılmış bir mevzu...:
aşk ve cinsellik konuları az mı bilindik hocam.O şiirlerin altına da aynı notu düşüyor musunuz.? Düşmüyorsanız neden? Hayırlı sabahlar.'
Sevgili Feyzi Ağabeyin özelime gönderdiği bu mesajı şiirle ilgili olduğu için buraya almakta bir beis görmüyorum.
Ölüm temi,şiirde kullanılan belli başlı temlerden biri,belki de en önemlisidir.Özellikle klasik edebiyatımızda, 'ölüm ve ötesi' konusunda büyük ustalar kayda değer eserler verdiler.Bunlardan uzun uzun söz etmek malumun ilanı olur.Divan şiirinde rind-zahit çatışmasının temeli de, esasen bu konuya yaklaşımdaki korku-sevgi çelişkisidir.Ölümü korkunç göstermeye çalışan bir grup şairle, onu Allah'a vaslın aracı gören rind ehlinin modern zamanlardaki uzantıları arasında da çok fazla değişen bir anlayış farkı yok.
Geçtiğimiz günlerde sözünü ettiğimiz 'meselelere at gözlüğüyle bakmanın dayanılmaz kolaycılığı' ne yazık ki geçerliliğini koruyor.
Nevruza güzel desek, 'Bre kafir gominis neden güle güzel demedin? 'suçlamasıyla karşılaşmaya alıştık artık.Dolayısıyla mezkur Muhterem'in kinayeli sorusu
bu türden bir anlayışı içeriyor.
Belki de burada anlatamadığımız olgu şudur:
Sizin için kutsal olan birçok şey, bu toplumda yetişip yaşamak zorunda kalan başkaları için de, o ölçüde olmasa bile, kutsaldır.Toplum olarak her bir şeyin cacığını çıkarmaya meraklı olduğumuzdan,önemsenen kavramı dillendirirken, nerede duracağımızı bilmiyor, mükerrer söylemlerle, aslında desteklediğimizi sandığımız davaya zarar verir duruma düşüyoruz.
12 Eylül Faşizminin, dakika başı Atatürk heykeli açarak Atatürk düşmanı nesiller yetiştirdiği gibi,kimi arkadaşlar da gün yirmi dört saat her türlü kavram ve nesneyi dinle ilişkilendirip vatandaşı dininden soğutacak gibi görünüyor.
Sayfanın müdavimi birçok değerli kalem, en azından bendenizin meselesinin kutsal kavramları tahkir etmek olmadığını bilir.Buna ne hakkımız ne de haddimiz vardır.Bizim burada bulunma sebebimiz yalnızca şiir davasıdır.Başka davalar peşindeki arkadaşların yanlış yerde oldukları muhakkaktır.Gerçek ve güzel bir şiirin işlediği mevzu ister din,ister aşk,ister gurbet olsun bizim için ölçü şiir estetiği ve ruhumuzda bıraktığı nazik nazenin yüceltidir.Burada, kimi zaman yayımlanan detaylı yatak sahnelerini içeren şiirlere de tepki gösterdiğimiz mukayyettir.Dolayısıyla şiirler hakkındaki hissiyatımızı önyargısız yazmak, konuyla ilgili güzel paylaşımlarda bulunmak en doğru yol olacaktır, diye düşünüyorum.Sevgili Adem Erdoğan Beyefendi'nin, sayfamızda söz tükenip geyik muhabbeti başladığında devreye girip kem sözlere izin vermemesini bekliyoruz.
Madem bu sayfaya uğramadan duramıyoruz,Allah'ın her günü, aynı klişelerle karşı tarafı alt etme yarışından vazgeçelim.
Kendi payıma bendeniz şu saat itibariyle bu kavgadan çekiliyor, Sinyali üstadın uzun zamandır başarıyla sürdürdüğü 'Şiir dışında muhatap tanımam.'düsturuna
izlek alıyorum.
Saygılar canlar.
M.B.
kimi uzak sark.. mevt kullerinin ganj ile arinip.. yeniden dirilecegi inancasi tasirken..
frenk medeniyet.. merhumu guzelce tras edip yikar.. en guzel gorkemli elbiselerini giydirip.. iyi kalite ceviz agacindan.. cilali tabutu.. feslegen ile susler.. kabirlerini satafatli mermer taslar.. sahsi ile ozdes bilge cesur catik kas guler yuz kabartma.. tasvir heykel.. gulerle bezer..
islam inanci.. temizlik ve saflik sembolu.. beyaz renk sade humayin ile.. gusul abdesti aldirilip yikanan mevti.. ari duru pak sekilde defn ederken.. cemaat.. durustlugune.. namuslu guzel ahlakli durust iyi insan olduguna kefil olur.. imamin gomun o zaman demesi ile gomulur olulerimiz.. sade bir mezar olmasi gerekirken.. yeri belli olsun anne babamizin inanci agir basmis.. bizdede mermer senglerinde..
furdi.. furdi.. furuldi.. yazan kabirler turemistir..
turk halk edebiyatinin en guzel ornekleri vardir orda.. yasarken yazilmasi vasiyet edilen..
ister sagci ol isterse solcu
fatiha okumadan gecme ey yolcu
meyyit suyum ile bende ayildim
azrail pesinde kuvveti kolcu.. gibi dortlukler..
hayatta hep uyur gezer yasardim
mevt imis ebedi saadet.. sukur basardim.. gibi beyitler okursunuz..
insanin hayatta iken.. olumu tahayyul edip siir yazmasi gibi..
olulerin yazdiklari siiri.. akan nehir.. kus sesi.. ruzgar ugultusundan.. bir mahur kemanin gergin telinden alip.. kagida dokme isi.. oyle salt bedeni degil.. ruhuda olu kisilerin ugrasisi degildir..
gercek siir.. kendisi.. sairi ruh tasidigi gibi.. o siiri okuyan insanada ruh verir.. ruh hali yasatir..
ben ruhu mucerret gibi .. su adeta olu bedenimi diriltir hayat verir.. bu.. bu.. guzide calismayi.. mukerrer kutlarim.. kalem daim olsun..
Bu şiir ile ilgili 65 tane yorum bulunmakta