İrem bir rüzgara kapılan
çocukluğumdun
her güzel şey gibi
bir daha
dönmemek üzre
kaybolup giden...
bir defaya mahsustun
çok güzel bir şarkıydın
en çığlık yerinde
kesildin sustun...
Kederimsin şimdilerde
gecemi gündüze katarak
boğum boğum burkulduğum...
Zehirli kâselerde
yediğim içtiğimsin
her öğünde
titreye ürpere yutkunduğum...
Kalbimin sancısınca
sessizliğime saplanıyorsun
bir kadim sır gibi
saklıyorum seni zulamda...
ne kendimle
ne seninle
ne de bir başkasıyla
bölüşmüyorum
seni bütün yangınınla
taşıyorum ta şuramda...
Ar edip utandığımsın
yüzüme vuran çaresizliğim
ağlamaklı bakışımsın
sırtıma oturan
kambur duruşum
ve sana bükülüyorum
boynumun inceliğince
büzgün ve singindir
her oturuşum...
Bedenimin kaykılışısın
çokça yaşamışım
çokça ıslanmışım gibi
hayatın yağmurunda
Van gölüsün sen
ben se derin bir vadinin
yitik bir deresi
dalgalarına
köpürüşüne varamıyor
ağlayışımın dağlara kısılan sesi...
Çağırır sevda
sen ateşler öte yandığımsın
kısacık ömrümün orta yerinden
telef oluşum
afâtımsın sen
artık bu zulmünü al üzerimden...
*
Bilâl Mardin
Kayıt Tarihi : 1.11.2009 22:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!