kayıp dumanlı ve ne idüğü belirsiz
başıboş cümleler takılmış peşine
tozlu caddelerin özenti yüzlerine
yasaktı günbatımı o 'öteki' şehirlerde
yasaktı perperişan duruvermek
seyrü sefalarda
güneşin narince okşaması tenleri,sımsıcak oluvermek
nar çiçekleri koynunda
haz duymak garipti,günahtı mutlu olmak..
kan damlardı inceden asmalardan
cidden neydi bu ritüel
bu ses kısıklığı
bu serseri
bu seri kavga
günler doğarken mor dağlarda
bilinmezler görünmezler sessiz sedasız
karışırlar bir avuç gözyaşına.
ağıtlarla batar 'gün' kıyılarda
mevsimler takılı kalmış hazanda
bunca yürek parçalayan hezeyanda
kuşatılmış olduğumuz bu cereyanda
sevdalar, türküler bu yanda
bir çocuğun gülüşü işlediği anda
yaşasan da yaşamasan da farketmez mi
güneşi doğurmak davullarla zurnalarla
zararsız, yalınayak koşmak umutlarda
uçurtmalar salma vakti şimdi
düğünümüz var
bir gün'ün hatrına
al kınananın harcına koyduğum
koca bir devir var, aşk var,sevda var
emek var omuz omuza.
Dilşah Aytekin ÇalımKayıt Tarihi : 7.2.2008 20:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)