Sokağın başında rastladım ona
Almadı selamım bir hoş poz etti
Gülüm dedim nasıl hasrettim sana
İşaretle gitmeliyim tez etti
Saçı tarumardı yanaklar çökmüş
Yüzünü görünce içim cız etti
Gözünün nurunu hangi el sökmüş
Kor gibi bakışı kimler buz etti
Adını çağırdım dönüp bakmadı
Dedim seni kimler böyle yoz etti
Sarıldım boynuna yine takmadı
Aklımı fikrimi duman toz etti
Melul melul bakış serdi boşluğa
Ne kelam eyledi ne bir söz etti
Duvara yaslanıp çöktü taşlığa
Kurumuş damağı dili köz etti
Çehresi ifade vermekten ürkek
Küllenen benzini solgun bez etti
Avcının elinde ceylanca korkak
Boyun burup gidiyorken göz etti
Nasılsın diyipte hal soramadım
Anladım en fazla bundan haz etti
Bu rüyayı hayra da yoramadım
Derdim elli idi şimdi yüz etti
Kayıt Tarihi : 13.11.2007 23:37:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ümran Tokmak](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/11/13/aksi-tesaduf.jpg)
Selam ve saygılarımla
Seyfeddin Karahocagil.
Anladım en fazla bundan haz etti
Bu rüyayı hayra da yoramadım
Derdim elli idi şimdi yüz etti''' yüreğinize sağlık güzel bir çalışma,çalışmalarınızda başarılar yasini
Demekki körüğün karşısında Davud olunca demir de avuç içinde hamur olurmuş.
Kalemin kudreti, muhayyile gücü ile bir araya gelince graniti tuz-buz edermiş.
Hayranlıkla okudum. Kutluyorum.
TÜM YORUMLAR (19)