Gün; rengini yitirirken
Çamur sıvalı,kireç boyalı,kerpiç evlerin ardından
Sessizliğin huzuru çöker ovaya
Güneş,usul,usul yorganını çekerken üzerine
Son dansını yapar adeta
Yayla tepesinde
Serin bir akşam poyrazıyla
Ekinler eşlik eder bu ahenge
Okunan akşam ezanıyla
Sessizlik birden ayaklanarak
Dalga,dalga yayılır ormanın derinliklerine
Geride bir davet bırakarak
ve bir baykuş sesi duyulur o an
Sessizliğe meydan okuyan
Karanlık çökmüştür artık
Günün yorgunluğu
Evlerin bacasından tüten
Tezek kokulu dumanla atılırken
Beklediğim yıldız doğar o vakitlerde
Her zamanki yerde
Ruhumun karanlığını aydınlatarak
Düşlerimi; bana geri verir
Yolculuk vaktidir artık
Uzay boşluğu beynim,uçuşan kelimeler
Koşmaktan yorgun düşer
tatminsiz düşünceler
Birden ağırlık çöker dalarım hülyalara
Ruhum'sa firar eder
En tatlı rüyalara.
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Saygılarımla
Mehmet Çobanoğlu
özlemle anlatılmış bakarken görülenler.
evet huzur nerdeyse dünyanın en güzel yeri orasıdır.
belki kerpiçten yapılmış bir evde
belki kuyu dibinde
belkide sadece hayallerde
yüreğinie sağlık üstat
beğenerek okudum.sade ve ifadeler anlaşılır nitelikte
.
Her zamanki yerde
Ruhumun karanlığını aydınlatarak
Düşlerimi; bana geri verir
Yolculuk vaktidir artık
Uzay boşluğu beynim,uçuşan kelimeler
Koşmaktan yorgun düşer
tatminsiz düşünceler
Birden ağırlık çöker dalarım hülyalara
Ruhumsa firar eder
En tatlı rüyalara...HARİKA... TEBRİKLER...:))
TÜM YORUMLAR (21)