Akşamın Kızıllığı Şiiri - Mikail Dede

Mikail Dede
25

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Akşamın Kızıllığı


Güneşin altın saçlarında
uyandığım bir sabah
seni özledim sessizce öylesine
usul usul değil, ansızın unutulmuş gibi
belki ;
damarlardaki kan nasıl yürüyorsa
parmak uçlarına öylesine özledim

ışık saçarak
oracıkta duran eski bir tapınak gibisin
pastoral manzara olduğunu söylediler
düşsel ovalara gün ışığının düşüşünde
antika sütunlar ve mezar taşları içinde
kaybolan yitik düşlerim gibi

özledim kır çiçeklerinin ıssızlığını
ah çeken bir kumrunun sesini, özledim
özledim, seni ilkbaharda
loş filizlenen çimenlerin fısıltısı gibi

oysaki ;
öylesine duruyorsun orada
nostaljik ve melankolik histeri şeklinde
bayram yerinde bir idam sehpası gibi

ve her kızıl vaktiyle
yeniden gülerken idam sehpasına
geçmişin acılarını hissederken
bir çığlık değiştiriyor zamanı vakitsiz

sanki ;
çarmıhımı taşıyorum sırtımda
sessizlik ve ardından geleceklerin
silüetleri düşmüş gecenin yüzüne

kemanlar ağlıyor sokaklarda
öyle candan öyle yürekten ki
anlamsız bir tutkuyla özlüyorum
karanlığımı aydınlatan gözlerini

ve aklımda hep kalmalısın
bir eylül yağmuru sonrası
doğan güneş gibi
hep ;
aklımda kalmalısın
yağlı urgan boynuma takıldığı zaman
melodilerin ritminde nefesim buharlaşırken
gökyüzünü saran gümüş martılar gibi...

Suskun //

Mikail Dede
Kayıt Tarihi : 8.10.2017 21:28:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mikail Dede