Kıpkızıl bir ufuk, karşıdan parıldıyor…
Sanki yerle gök arası ateşleniyor,
Akşam serinliğinde ince ve uzun bulutlar,
Koyulaşan kızıllık, sanki bir yorgan,
Kaplıyor dünyayı, getiriyor rüyayı
Birden bire ortaya çıkan rüzgâr,
Alıp savuruyor, kahrediyor ahengi,
Rüzgârda dağılan bulut kümeleri,
Sert kamçı darbeleri yemişçesine dağılıyor;
Uzaklara gitmek için
Son güçleriyle savruluyor, savruluyor, yok oluyorlar
Çöküyor sonunda karanlık, göklerde zifir,
Sokaklar boşalıyor, ortama doluyor huzur,
Yorgunluğunu üzerinden atmak isteyen Güneş,
Dinlenmek için kayboluyor
Etraf derin bir sessizliğe bürünürken,
Aniden beliren dolunay çehresi,
Tarifsiz güzelliğin en güzel hecesi
Kendisini göstermek için kaş çakıyor
Bir de ötede yıldız kümesi var, sanki evrenin kubbesi,
Samanyolu olmalı haddi hesabı belirsiz…
Kayıt Tarihi : 17.8.2012 02:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!