Akşamın kızıllığı Dünya’nın üzerine ağır ağır inmeye başladığında, gün boyunca süregelen çalışıp çabalama ve koşuşturmaca da yavaşlamaya, ilerleyen vakitle birlikte giderek durgun bir hâl almaya başlar.
Zaman artık sanki daha yavaş akar, özellikle yaşı ilerlemişler ve hüzünlü bekleyişlerdeki mahzun yürekler için.
Günün batmaya başlayıp ağır, ağır geriye çekilerek yerini akşamın o tül mavisi rengine bırakıyor olması duygu yüklü, büyülü bir zaman dilimidir, masalımsı...
Kısacık da olsa şairler için en verimli zaman dilimidir akşam vakti. Şairane bir tavrı vardır çünkü o iki anın birbirini selamlamalarının.
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!