Akrostiş = Tutkularımıza yenilmek... Şii ...

aydınlatıcı şiirinizi ve eğitici hikayesini yürekten kutlarım .beğenerek okudum...tam puan..saygılarımla...ibrahim yılmaz.

hocam ders vermeye devam ediyor..yılmadan..

TEBRİKLER.

SELAM VE DUA İLE.

ŞİİRİYLE , HİKAYESİ İLE USTA İŞİ...
SAYGILAR SUNUYORUM ÜSTADIM...

şiir mükemel güzel bir şekilde kaleme almışsınız kutluyorum hocam,

BU ANLAMLI ÇALIŞMAYI VE BU USTA KALEMİ CAN' I GÖNÜLDEN KUTLUYORUM, FİNAL MÜKEMMEL OLMUŞ, ELLERİNİZE, EMEĞİNİZE SAĞLIK HOCAM, ELLERİNİZ DERT GÖRMESİN. SELAM VE SAYGILARIMLA.- Berkay Kur.

Değerli Dost

Yazınızdan ve şiirinizden beni özel olarak haberdar etmiş olmanıza sevindim. Şiiriniz sonderece güzel betimlenmiş yaşamın gerçeklerini yansıtıyor. İnsanın içsel kavgasını dışa yansıtan, içiyle-dışıyla bütünleşen, kaos ve karmaşalara karşı çıkan, insana insan değeri vermeyi öneren niteliktedir ki istenen, beklenen de budur.

Yazınıza gelince: Özenle, itinayla okudum. Okumam gerekiyordu. Toplumumuz okumayı alışkanlık edinememiş okuma konusunda oldukça tembel bir toplumdur. Ben okumayı severim ve oldukça da dikkatli okurum. Tutkulardan söz ediyorsunuz, işte benim tutkum da okuma ve yazma, bu yöntemle insanlarla ilişki kurarak çağdaş yaşamın gereklerini arama, insan olgusunu her yönüyle irdelemedir.

Düşündüklerinizin çoğuna olumlu ve mantıklı yaklaştım. Engin kültürün bir sergileme biçimi, yaşamın iki kutup arasına ( iyi ve kötü) zıtlaşmasını ele alan bir deneme yazısı oluşmuş. Her insanın bu konularda düşünceleri farklıdır. Ancak bizler farklı düşücelere de saygı duymak zorundayız. Salt kendi bildiklerimizi doğru kabul etme alışkanlığı edinirsek onarılması güç bir yanılgıya düşeriz.

Yaşamın tümü bir ikilem ( düğalist düşüncedir). Karşıyı olmayan ne bir madde ne bir mana ve nede bir kavram vardır. İndan beyninin kartoteksi bir terazinin kefesi gibi çift taraflı şlem görecektir. Bunun gerçek anlamı insanın özgür iradesini kullanma yetisinin yüce yaratıcı tarafından insanın kendisine verilmiş olmasında görüyorum.

Yaşam sürekli değişen, geri dönülmezlik ilkesi üzerine varedilmiştir. Yüce yaratıcı hariç, neyi nasıl düşünürseniz, zamanın değişim sürecine zorunlu olarak itilmiştir. Sınırsız, sonsuz ve hiç değişmeyen tek bir kavram olacaktır. Yüce Yaratan.

Toplum insan ilişkilerinde, dinler, ideolojiler,politikalar, ekonomik çıkarlar, militari güçler, kapital ve onun tutkunu insanlar başka insanları sömürme, onların alehine yaşam sürme zorundadır. İşte bunun için ünlü düşünürün -İNSAN İNSANIN KURDUDUR- ifadesini iyi değerlendirmek, iyi anlamak zorundayız. Toplum sürekli insanı sömürecek, insanı sömürmek için sürekli değişik araçlar, değişik olgular kullanacaktır. Bu nedenle Maxsizm'in temelinde dialektik felsefe yatar. Yaşamın tüm varlığı diyalektik materyalist felsefenin tez+ anti tez= sentez olgusunda saklanmıştır. Her tezin bir anti tezi olacak, tez ile antitez yargılanacak ve insan doğru olana yani gelişmiş bir senteze varacaktır. Aslını isterseniz; toplum ve insan ilişkileri, topluma egemen güçlerle bireyin çatışması ne yenidir ve ne de sonu gelecek gibidir.
Aydınlatıcı yazınız ve şiiriniz için, uğraş verdiğiniz değerli emek için sizleri kutluyor, başarılar diliyorum.

Renkler ve Yaşam'dan sevgiler.

Direnen korumacılığım
Akıl etmek isteyen aklım
Yalanda, riyada bocalar
Aydınlık bana gülerken
Tutuklar beni tutkular
Işık bana gel derken
Rahatlıklar bana batar

Güzel bir final... Tebrikler abicim..

Sevgili hocam ,güzel tesbitler tutkunluk iki uçludur İnsan benliğini akıl doğrultusunda benimserse artıları çoğalır ,akıl zaafiyetine yenilirse sonucuna katlanır .sorgulamada her zaman iç güdü ve irade düşüncesi sınırsızdır. güzel paylaşımınız için teşekkür ederim çalışmanız hem düşündürücü hemde etkileyici kalemine emeğine sağlık yürekten kutlarım selam ve saygılarımla

Üstadım bence, insanın tutkularına yenilip, kendisi olamaması, baskılar önünde eğilmesi en büyük dönekliktir.

Bence insan ne olursa olsun kendi olmakla ancak gerçekten insan olabilir.

Bugün toplumumuzda yalan, riya en büyük şikayet konularından biridir. Maalesef hem şikayet eder, hem kendimiz olmayarak, yalan ve riyanın içinde bulunuruz.

Bugün takiyye diye ifade edilen, insanların gerçek düşüncelerini gizlemesi toplumun her kesiminde mevcuttur.

Çalışmanızdan çok etkilendim. Sizi kutlar başarılarınızın devamını dilerim.