Kalabalıklara dalıp gitmek hayatta
En normal sayılan yaşamdır bugün
Nedeni sorulmayan yaşamların
Durdurulamayan akışıdır bugün
İstekler sanki el alemle gelen düğün
Günler geçer değişmez sıradan
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
***Daha ne diyeyimki diyeceğin demişsin be üstat ellerine sağlık kutluyorum***
Gündemde olan ve tüm gerçekleri yansıtan bu Mükemmel şiirnizi kutluyorum,saygılarımla, tampuan.
Oyuncak ediyorlar gündemlerine halkı
Lakırdılarla unutturuyorlar sorunları
Umutlar yarına ise düşünmeliyiz
Rızamız olmamalı onların gündemine
Liberal sermayeye çalım var bizlere ne?
Açlık mı gideriyor borsa dolar hareketi?
Rahata huzura mı eriştiriyor gündemleri?
MÜKEMMEL ÇALIŞMA .GÜNDEMDE OLAN OLAYLAR COK GÜZEL YAKIŞMIŞ DİZELERE.KUTLARIM HOCAM. TAM PUAN AZERİ BACINDAN
''Oyuncak ediyorlar gündemlerine halkı
Lakırdılarla unutturuyorlar sorunları
Umutlar yarına ise düşünmeliyiz
Rızamız olmamalı onların gündemine
Liberal sermayeye çalım var bizlere ne?
Açlık mı gideriyor borsa dolar hareketi?
Rahata huzura mı eriştiriyor gündemleri?''
Kaleme ve yüreğe selamlar. Kutlarım güzel çalışmayı...
H
A
R
İ
K
A
ne kadar güzel tespitleriniz mehmet bey...can-ı gönülden kutluyorum....dün bir yarışma programı seyrettim..çocuklarımıza şunlar soruluyor ::.roma rakamıyla 100 nasıl yazılır?
en sevdiği yiyecek havuç olan çizgi film karakteri hangisidir ??
çocuklar duymasın programındaki ailenin oğlunun lakabı nedir ???
ne dinden * ne imandan ** ne kültürümüzden** ne
tarihimizden tek bir soru çıkmadı...varın anlayın gayrı gerisini.....
iyi insan yetiştirirsek iyi toplum olacağız..uyanık toplumlar, uyutulmaya asla müsade etmezler....saygıyla efendim...her bir mısranızın önünde saygıyla......
Çok güzel bir çalışma sizi kutluyorum
Güzel bir çalışma. Şairi kutluyorum.
Toplum kültürü ve bilinci ile ulus olma özellikleri ve gereklilikleri bir yerlerden eksik kalıyorsa , onu doldurulması koşulu ile de ipler teslim ediliyor birilerinin eline ...Kukla gibi, oyuncak gibi kullanılma süremiz boyunca oynanıyoruz işte böyle .
Kutluyorum sayın Mehmet Çoban , saygıyla ..
Bazen insana
kendi kalabalığı da
yetiyor dostum.
Kendisiyle oynamak var ya
kendi kalabalığında
Ölüm.
Bu şiir ile ilgili 37 tane yorum bulunmakta