Şair Berzan - Aklını kaçıran Dünya Şiiri ...

Şair Berzan
72

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Atmosferdeki CO2 miktarı artıyor,karalardaki ve denizlerdeki cıva miktarı tehlike sınırlarını aşmış,okyanuslar ısınmış,buzullar eriyor,deniz seviyeleri yükseliyor,gezegenin kıyı şeridinde yer alan bereketli ovalar deniz taşkınlarının tehdidi altında,eriyen buzullar tekrar donamıyor,milyarlarca yıl doğal süreçler sonucu elde edilen denge bozulmuş,48 enlemden güneye geçen buz dağlarının sayısı 50 sene önce sadece 600 iken bu gün 1000 civarına ulaşmış.

Antertikada Larsen-B bölgesi çökmüş,okyanus sıcaklığı ve kimyasal yapısı gulf-stream yönünü değiştirebilecek kadar değişmiş,beyaz ayılar ne yapacağını şaşırmış,Avrupa kendisini fark ettiği günden beri sahip olduğu yağışlı iklimi kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya,toprak erozyon ile kayıp olmakta,ovalar yeterli yağmur alamamakta,bereketli topraklar cahil yerel yönetimlerin teşviki ile dünyanın her yerinde betonlaşmakta,kış sporları yapmak için Alplerde bile yeterli kar bulunmamakta,kayak merkezlerindeki turist bekleyen otel işletmeleri şaşkın,Orta Asya'nın ünlü iç denizi Aral Amu-Derya ve Suri-Derya nehir yataklarının değiştirilmesi sonucu bitkin düşmüş, göllerimiz kurumakta, sular çekilmekte, dağlardaki temiz su kaynakları birer birer yok olmakta, ovalarda kuraklık her geçen gün artmakta,çaresiz çifçiler yağmur duasına çıkmakta, yağmur yağmayacağını tahmin eden meteoroloji uzmanlarına dahi sanki yağmura onlar karar veriyorlarmış gibi kızmakta,yani kime kızacağını dahi bilememekte,kışlar eskisi gibi soğuk olmamakta,sonbahar geç ilkbahar erken gelmekte,kuşların göç yolları ve zamanları değişmekte,bir çok canlı bir daha geri gelmemek üzere yok olmakta,meyve ağaçları erken çiçek açmakta,çevremiz kendi yaşam sürecinde dahi farkına varabileceğimiz değişimler uğramakta,hastalıklar yayılmakta,denizlerdeki yaşamı tehdit eden yabancıl canlılar türemekte,amipler yok olmakta,yağmur ormanları çıkar sağlamak için tahrip edilmekte,orman yakınlarında kurdurulan yerleşim bölgeleri ormanları yok etmekte,siyaset bu yok oluşu teşvik etmekte,kömür yakan termik santrallerin bacalarından çıkan SO2 ve NO2 su buharı ile birleşmekte asit yağmurlarına dönüşmekte,havadan yağan bu zehire karşı yönetimler palyetif önlemler almakta,problemi çözücü uygulamaları yaşama geçirememekte,büyük sermaye kesimleri bu gidişi teşvik etmekte,iyi niyetli politikacıların ve sivil toplum örgütlerinin gelişmeler karşı yürüttükleri girişimler sonuçsuz kalmakta,açlık her geçen gün artmakta,dünya nüfusunun hemen hemen dörtte biri henüz elektriği tanımamakta,yeterli temiz su içememekte,kolera tifo gibi önlenebilir hastalıklar milyonlarca insanın ölümüne neden olabilmekte:

Bir buzul kütlesinin üstüne tünemiş ve ne yapacağını şaşırmış sevimli kutup ayısının çaresizliği insanlara sirayet edecek mi?

Ekonomik değer üretmeyi toplumların mutluluğu için tek seçenek olduğunu Dünya'ya dikte eden liberal ekonomilerin,gezegenin başına ne işler açtığı ortadadır.Beş milyar yaşındaki gezegenimiz,yaşanabilir olma özelliğini her geçen gün yitirmektedir.Son 30-40 senedir, büyük kentlerimiz cevresel ve sosyal kirlenme ile karşı karşıya bırakılmış, çağların değişimine tanıklık etmiş soylu İstanbul sonradan görme cahil bir kıro takımının işgaline uğramış,kanunlara saygılı devletine güvenen vatandaşlar için yaşanamaz bir kent haline dönüşmüştür.İstanbul'un kaderini Türkiye'nin de paylaşması uzak bir ihtimal değildir.Bu çarpık gelişmeler küreselleşme politikalarının ülkemize yansımasının sonuçlarıdır.Artık sade vatandaşların bu oyunu görme ve kendi çıkarları için tavır alma zamanı gelmiştir.Üretim ve tüketim çılgınlığına,gezegenimizin doğal kaynakları daha ne kadar dayanabilir? Bütün bu olgular Dünya'nın aklını kaçırdığı anlamına

Tamamını Oku