Dağları saran sistir, dumandır yağan kardır;
Acılıyım, gözümde dökülen kanlı yaştır,
Yer kazıldıkça içinde çıkanlar bedendir
Şu görünenler katliam değilse ya nedir?
Kınalı kuzusunu arayan koyun gibi,
Yavrusunu yitiren anneler hep kaygılı
Söyledikleri ağıttır dağı, taşı delen,
Burası ne Mısır nede Beyrut, Türkiye’dir!
Eşilen kuyulardan çıkarılan bedendir,
Hepsi parça parça kimi genç kimide yaşlı
Kimi onbeş kimide henüz otuzbeşinde,
Kimi bir kız kimide taze bir gelin belki.
Kışlalarda gömülü nice toplu mezarlar,
Çöplüklerde fışkıran sayısızca ölüler!
Burası Bitlis, burası Mutki hep kanıyor,
Aklımı yitiriyorum kamuoyu nerde?
Burası ne Bosna, ne Gazze nede Halepçe!
Oralarda yaşanılanlar hep var burada,
Burası Dersim, Şirnak, Diyarbakır, Tatvan’dır
Adım başı her yerde fışkıran insan eti.
Ey Müslümanlar, dindarlar, solcu devrimciler…
İsrail’e verdiğiniz tepki şimdi nerde?
Neden neden bu ayrım-gayrım bu riya niye?
Kürt’lere katliamlar reva mı? Siz söyleyin.
Bir toplu katliamdır hep ölüm kol geziyor!
Kürt anaları toplanmış dövünüp ağlıyor,
Olanlar Tayyip Erdoğan’ın umurunda mı?
Hep bol keseden“Har vurup harman savuruyor”
07.02.2011
Yıldırım.
Kayıt Tarihi : 7.2.2011 23:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!