Karşıma çıkışın dertlerin başı,
Fikrimi sormadan kalbimi çaldın.
Oynattın yerinden kırk yıllık taşı,
Menzile varmadan aklımı böldün.
O dakka, bu saat aklımda sensin,
Güzeller içinden kalbimde ensin,
Kabaran yüreğim ne ile dinsin?
Yaramı sarmadan ateşe saldın.
Gülüşün bin efsun, nazarın oktur,
Bu gönül esirin, kurtuluş yoktur,
Dünyamı kararttın, vebalin çoktur,
Vuslata ermeden ecelim oldun.
Girdabın salmıyor, halim şaşarım!
Etrafım dört duvar, nerden aşarım?
Sensizlik zül bana, nasıl yaşarım?
Gençliğim dermeden fermanım kıldın.
Sevdaya cimriysen aşkı ekmesen,
Ciğerim yerinden tutup sökmesen,
Şu hicran zehrini kalbe dökmesen,
Vuslatı görmeden bahtımı sildin.
Sayıklar dururum her dem adını,
Bu yürek unutmaz bir an yadını,
Sayende tatmadım gençlik tadını,
Dilime sürmeden elimden aldın.
29.11.2014
Mustafa HoşoğluKayıt Tarihi : 29.11.2014 20:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!