Neydi, beni kollarımdan alıp, ta geleceklere uçuran.
Usuma ne fısıldamıştı melekler, çocuk rüyalarımda.
Durdurabilir miydim, sarhoş babanın, maaşını içki sofralarında tüketmesini.
En iyi arkadaşların, cüzdan boşaldıkça, onların da yanından tüyüşlerini.
Neydi, beni yedi yaşında dilendiren bu memlekette, benim de babam vardı, benim de anam vardı, ben çocuktum, dileniyordum,
Dilendikçe hayatı anlamamak için, erişkin olmak istemedim.
Utanmıyordum, farkında değildim ve siz farkında olanlar utanma duygunuzu bile yitirmiştiniz, gözünüz, sokakta dilenen çocukları görmeyecek kadar örülmüştü.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.