Aklı Eren -Aşiret Hikayeleri-

Halil Yılmaz
15

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Aklı Eren -Aşiret Hikayeleri-

Çobanın biri,
Sabah erkenden,
Davar gütmek için;
Çıkmış evden.
Karşılaştığı bir ayı,
Hırçın mı hırçın:
Çobanı parçalamış:
Gövde ayrı bir yerde,
Kafa beraberinde
Alıp inine gitmiş.

Akşam olmuş;
Çoban yok.
Derken gece…
Toplanmış aşiret,
Çıkmış aramaya.
Günün ilk ışıklarıyla,
Bulunmuş çoban
Nihayet…
Fakat o da ne?
Gövde var, kafa yok
Beraberinde.
Çözerse bu işi elbet,
Ağamız çözer diye;
Çıkmışlar aşiretin,
Aklı erenine.

“Söyle bakalım gelin”
Demiş aklı eren.
“Kocan, sabah
Çıkarken evden,
Kafası var mıydı”?
Düşünmüş gelin,
Düşünmüş derin, derin…
“Sabah kahvaltı ederken,
Yoğurt damlamıştı çenesine.
Çenesi vardı bilirim,
Lakin hatırlayamıyorum:
Kafası, yapışık mıydı?
Değil miydi bedenine.”

“Akılsız”, demiş aklı eren:
“Bizim gelinde akıl yok.
Şayet hatırlayabilseydi,
Kocası çıkarken evden:
Kafası, var mıydı?
Yok, muydu bedeninde?
Gerisi kolay olurdu,
Çözerdim şimdi hemen.”

Mart 2006

Halil Yılmaz
Kayıt Tarihi : 20.3.2006 19:17:00
Halil Yılmaz