669910(391) (dört)
Adım atarım üşenmeden suskun biriken yarına
Kimsesizler sokağından akar ruhum köşe başına
Yıldız serüveni kaçan meteor daraldı hayallerim
Gökyüzü büsbütün mavi, kırık bulutların yanı başında
Güzelleme
Ah bir tufandı bu arkasından
süpürdü yarına dair tüm düş çiçeklerini
Biliyorsun değil mi bir yıldız kayar ve
Kendi toprağında bayram
Kırık umutların tabirinde
Deste-ül beste akıl harman
Bahar düşmüş gözlerine
Akın Aydın
Sen zaten benden gittin ya
İstanbul bekler
Ben zaten seni hep özledim ya
İstanbul gözler
Kal desem kalacak mısın?
Gel dedim ağladın mı?
Avluda çil çil yalan yekpare
Kadife keselerde mor latife
Şiir mi azizim bahane
Cehennem şavkı ince ince
Can çeker gusul bilmez hece
Ben seni sevdim sorgulamadım siyahsın diye
Hayattaki hatalarım gibi bir tek gülüşe ömrüm gitti
Belki de hikâye tatsız tuzsuz böylece bitti
Anı yaşamak diyordu ya şair
Ben an olmuşum zahir akan kir
Savaşmıyorum artık seninle gönlümden çıkasın diye
Ya Ha-Cı
Bir melodidir gözyaşlarında sıkışan eskiye hüzün sarkacı
Tuhaf yabancılar kendilerine saniye saniye karışır yalancımı yalancı
Ahım var vefanın şarabıyla mest olmuş sol yanıma değen acı
Öz bir kelime duysam harbiden ağlayacağım evvel yeminimin üstüne ne bu ya kaçıncı
Ayıklanıyor bozkır akşamları
İçimden sarkan hüzün
bir hastalık hali bela
Eskilerden sarıyorum cigaramı
Hoş geldin sonbahar
Sarıya sırnaşmış kavuşmak
Farklı değil mi şimdiki rüya
Bir oynamada, bir ağlamada
Yıldızlar hayal et gönlüm
Süzgüz süzgün durmasın ömrüm
Bela sarılsın gece sırrı
Göğe mıhlanmış bebeğim
Kainata ağır bir kelime
İşitirim öteler ötesinde
Mavera dede yol nire
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!