Cevat Çeştepe - Akıl tartışması - düz ya ...

Cevat Çeştepe
1214

ŞİİR


147

TAKİPÇİ

Son zamanlarda hiç konserve kutusu açtınız mı? Eğer açtı iseniz bir kaç yıl önceki konserve açma çabalarına göre şimdi ne kadar basit değil mi. Geçiriyorsunuz parmağınızı kutunun üst yüzeyindeki küçük halkaya, hafifçe bastırıyorsunuz geriye doğru, kutu açılıveriyor. Eskiden nasıldı peki … Yanınızda bir tane konserve açacağı, bir çekiç, ortada açılacak olan konserve kutusu. Çekiçle açacak aletin sivri ucunu kutuya çakarsınız, sonrada iç çeper boyunca kaydırmamaya özen göstererek ritmik hareketlerle ve açacak aletin teneke makası keskinliğindeki tarafı ile tıkırdayarak kutuyu açmaya çalışırsınız. Tabi bu arada kutunun sağa sola oynamasından mesela içindeki yaprak sarmanın sızan yağlarına bulaşmamaya çalışarak. Sonuç, çok basit bir fizik kuralının gündelik yaşama uygulanması. Bu fizik kuralıda yeni bir buluş mu peki. Hayır sadece akıl, o kurala yaşam içinde yeni bir uygulama alanı içinde yer açtı, hadi bakalım burada da göster kendini dedi. Ve güzelleşen yaşam oldu, hiç olmazsa bir kutu konserveyi açmak için sinir küpünden tüketime girmemeye başladık .

Ve bizler; artık ne güzel ve kolaylıkla konserve açıyoruz diyerek aynı anda ıslık çalmanın da keyfini yaşarken…, Şili’de bir gözlemevinde, dünyamızdan trilyon mil uzaklıkta yeni bir gezegen keşfediliyor. Keşfedilmekle de kalınmayıp üzerinde, dünyadaki yaşam koşullarına uygun özelliklerinde var olduğu tartışmaya yer vermeyecek şekilde tespit ediliyor. Yani yarınlarda yaşadığımız dünyanın iyiden cılkını çıkarıp yaşanmaz hale getirdiğimiz zaman yaşanacak yeni bir dünyamız var neyse ki ve adı henüz konmamış olmasına rağmen. Tek sorun şimdilik mesafenin uzaklığı gibi görülüyor ama hiç kuşkumuz olmasın ki ona da çözüm çok yakındır. Biz; mutfak tezgahı üzerinde kesme şeker kutularını içindeki şekerleri dökmeden nasıl açacağız diye uğraşırken içerdeki televizyondan spikerin sesi geliverir. Onca mesafeyi şöyle bir uzay aracı ile şu kadar saatte aşılabileceğine dair ….. Bizim arsa simsarları gibi bir umuttur havasıyla bizler de “yaşasın” çığlıkları atarak yerimizde şöyle bir zıplayıveririz.

Her şeye hükmeden insan aklı ; neden konserve açma yöntemindeki bu kolaylığı gündelik yaşama sokmak için yüzyıldan fazla bir zaman kılını kıpırdatmadı. … Ve neden hala kesme şeker kutularını açarken ortalık ufalanmış şeker kırıntıları ve kutudan taşan kesme şeker taneleri ile kaplanıveriyor. Acaba bizler mi akıldan fazla şeyler bekliyoruz, yoksa akıl kendini bu küçük detaylara kaptırmadan daha ciddi ve geleceğe dönük uğraşlara mesai harcıyor. Yada aklın aklına böyle şeyler hiç gelmiyor mu? Bence bu konu üzerinde akıl yorulacak kadar önemli.

Şimdilerde ülkemizin toz duman halinin nedenini “yahu bu adamlarda zerre kadar akıl yok mu, demokrasi diye diye demokratik olmayan, sistemle çatışan her türlü uygulamayı içlerine sindirmeye çalışıyorlar da, birileri çıkıp hop beyler kendinize gelin bakalım dediği zaman hep bir ağızdan başlıyorlar hoplayıp zıplamaya” diyerek sorgulamaya çalışırken acaba yanlış yerden mi bakıyoruz. Galiba ….

Tamamını Oku