AKİF’LE HASBİHAL
Yazdıkça birikti acılar, bıraktım kalemi elimden,
Lâkaytlık usandırdı beni, muztaribim elemden…
Issızlık… Ürküyorum, her köşede bir mihnet,
Dalgalar nasıl öfkeyle çarpıyor, hele bir seyret…
Haykırırcasına susan hilkatin sitemli sesini,
Sanki parçalıyor esrarlı kamışların naleleri…
Yurt bir uçtan bir uca koskoca bir mezar…
Ahenkli ezgilerin yerine, bugün salâ sesi var...
Etraf hüzne gark olmuş ne yer kaldı, ne gök sığınacak,
Sonbahar görmüş yaprak gibidir şu mahzun sancak…
Dili yok bu acının; lisanı, taşı, toprağı yok bu kederin
Bir zamanlar ne parlak bir meş’alesi vardı milletin…
Cümle insanlar üç beş fâside kanmış… Ne elim…
Şu nezih yurdu yok edecekler diye haşyetliyim!
Bir Batılılaşma telaşı herkeste… Nedir bu hezeyan?
Bir zamanların muhteris Türk’ü şimdi Frenk’e hayran…
Kur’anlar raflarda tozlanmış, gözlerde yok zerrece nem
Ne tefekkür eden bir akıl, ne zikreden bir âdem!
Lâhûtî aşk yok… Nice bir sefahat içinde insan…
Asım’ın nesli nerede! Ne din kaldı heyhat, ne vatan!
Gözyaşıyla ıslanmış topraklar, şimdi mezbele!
Boyunlar secdeden ırak, başlar hangi nâhoş yerde…
Herkes cehl içinde hiçbir kimse değil bidâr,
Küfe’n ağlar Bülbül’ün ağlar, hem Safahat’ın ağlar…
Yok bir kimse de ümit verecek, muhtacım teselliye,
Ah, nedir bu ibtila anlayamadım ki biganeye?
Şu İslam yurdu yazık, Ehli Salibe ram olmuş,
Şimdi o cavidan satırların da pek bir hamuş…
Camiler sessiz, ezanlar mahzun, dolup taşmış âlâm…
Nerede o günler ah, nerede şair-i İslam…
Cihada koşan gençler yok… Ne musalli var ne şahadet...
Ne çabuk unuttular tarihi, bilmem ne olacak akıbet…
Medeniyet diye diye çaldılar ruhunu milletin,
Hani nerde âlim, bilgin? Yalnızca bir yığın lâin!
Hakkı aştı batıl… Hakikatı ettik kalbimizden ihraç,
Neredesin ey Akif, şiirler sana muhtaç…
Tamamen levse bulanmış şu saha-i rahmet…
Yüce tevfik olmasa aydınlanmaz bu zulmet.
Asırlardır dökülmekte daima tel tel bu azalar…
Pare pare asuman ve fersude olmuş civar…
Bir bilsen, içim bu hale nasıl kan ağlar,
Bir rânâ benliğin vardı, şimdi o da tarumar...
Sadece cesaretin bile israf derecesindedir,
Sorsan şimdi bir âdeme, bilmez, insaniyet nedir…
Yok bir cesur ki kalemiyle olsun fedai,
Neredesin ey Akif, vatan seni özledi…
Kaderin benziyordu solup dirilen bir güle
Uyudun uyandın bir dakikan bin bir çile…
Ömrün boyunca olmadın bir kez bahtiyar
Bir feyyaz cevherdin sen, her sözün bir şehvâr..
Yazdıkça harf harf parçalandı bütün kelimeler,
Gece vakti sana geldim, ey dürr ü güher…
Ey huzurun timsali,doya doya hasretini gider…
Lisanları zorlasam, anlatmaya yetmez seni dizeler…
Ey ulvi şahsiyet, ey şairlerin efendisi,
Ey Kur’ani nefes, ey şu milletin eşsiz sesi!
Sen yoksun, gittiğinden beri lâl bu vatan,
Seni özlüyor, hem İstanbul, hem Anadolu,tüm cihan..
Ey yokluk içinde bile gönül sefası süre ...
Kalbinde çivilidir Mushaf, imandır her zerren…
Seni hissediyorum, her şiirinde, gözümde girye,
Sonunda visale ermiş, selam durmuşsun ebede…
Bâdeyi nasıl içebileyim ki ben sâki olmadan..
Sensiz ateş de, pervane de değil handân…
Söyle, destan adam, bu hale nasıl yanmayayım?
Şimdi makberinin başında ağlamaktayım…
Bülbüller âşiyânsız, mâtem etmesin mi üstadım...
Ben şair değilim ki neyi, nasıl anlatayım?
Yine senin dilinden anlatılır elbet bu elem:
“Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyleyemem,
Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bizârım …
Aczimin giryesidir bence bütün âsârım…”
Kayıt Tarihi : 20.1.2021 07:04:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Fatma Karaca](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/01/20/akif-le-hasbihal.jpg)
şiirin gönüle düştüğü türden.
tebriğim kalsın...
dilinize sağlık
TÜM YORUMLAR (2)