AKDENİZ ŞİİRLERİ

AKDENİZ ŞİİRLERİ

Hasan Tahsin Paksoy

Nasıl bir duygu kölelik. Hiç hissettiniz mi?
Çalışırken geçim işinde, kabına sığmayan kanınız alev alev iken.
Doğduğum topraklarda; atalarım düşmanını bile köle etmemiş iken.
Bu nasıl geçim, bu nasıl geçmişe vefa ey Akdeniz memleketim.
..

Devamını Oku
İlhan Büyükyörük

Ey Akdeniz, ak deniz.
Suları sıcak deniz.
Dalgaların koşuşur,
Ne böyle aceleniz? ! ....
..

Devamını Oku
Hulusi Kılıç

Gözlerin
Akdeniz'i anımsatıyor bana...
Çünkü,
Akdeniz de geceleri
Gözlerin gibi:
Siyah ve engin...
..

Devamını Oku
Mehmet Cıngır

Ey sevgili!
Akdeniz bölünüp ikiye,
Olmuş sana bir çift mavi göz.
Toros dağları üstünde kaş.
Öylesine özenmiş ki nakkaş
Yok üstüne söylenecek söz…
..

Devamını Oku
Nafiz Tançağlar

Amerikan'a ceza keserdi bizim Cezayir.
Gün olur Amerika, biz Türk'ten yine ceza yir.
Ey Türk soyu, gölündü Akdeniz,çırpar durudun,
Çalsın marşlar, canlan,haydi, yektir Allah,Allah bir...
..

Devamını Oku
Haki Buhari

Deneme Gözlemler

Göz alabildiğine ufukla birleşen zeytinlik, bu yıl daha da gürbüzleşmiş, neredeyse yaprak sayısı kadar meyvesini sofralarımıza sunmaya hazır, ilk peygamber Hz.Adem'den günümüze kadar, şifa dağıtan ve en uzun yaşayan ağaç olma özelliğini, cennet ağacı olmasından mı alıyor? bilinmez. Bana göre peygamberlere verilen mucize, zeytin ağacına da verilmiş. Akdeniz ve Ege'nin binlerce yıllık kıraç arazilerinde, insanoğlunu yormadan dallarından meyvesini sunmuş ve kehribar sarısı gibi zeytinyağı, yemeklerimizin lezzeti olduğu kadar, tarih boyunca hekimlerin de şifa dağıtacağı ilaçların ana maddesi olmuştur.
Cilt ve mide hastalıklarında dertlere derman, fakire azık, zengin sofralarının ise vazgeçilmezi olma özelliğiyle ekmek kadar nimet olmayı haketmektedir. Allah dert veriyorsa, şifasınıda bizlere sunmuştur. Yeterki insanoğlu istesin ve çalışsın. Tabiatı korusun ve sahip çıksın.
Allah gizlediği mucizelerini, o zaman bizlere cömertlik sıfatını kullanarak bahşedecektir.
11.01.2014

..

Devamını Oku
Vahdet Mehmet Güneş

yanımda bronz yüzlü amcam
gökkuşağı renkleriyle sepet balonumuzda
yol aldık titreyen göl kumsalında
sabah masmavi bir atlas saten
balıklarıyla çarşaf yenileyen akdeniz
yamaç paraşütündeyiz sanki!
götürüyor bizi Marmaris yarımadasına
..

Devamını Oku
Volkan Kaymakcı

benim yüreğim mavi
aklım akdeniz
ne güzeldir antalya
mevsim kışda olsa
unutmak ne mümkün
aklım kalmışken orda
..

Devamını Oku
İrfan Karadoğan

Merhaba Akdeniz sevdası
Mavi dalgaların gözümde duman
Kıraç diyarlarında özleminle ıslandım
İçimdeki poyrazdır
Gün batımında yüreğime yaslanan.

Dayanmak isterim omuzlarına
..

Devamını Oku
Burçak Aydın

Sebepsiz yere gitme
Dur beni bu kadar üzme
Ummadığım kişiler sırtlarını döndüler
Beni bırakıp gitme bu sonsuz mavilikte
Akdeniz senden yana
Mavilik senden yana
Dön artık bekletme sevdiğinin yanına
..

Devamını Oku
Saba Levon

sen bana
deniz ver
bende sevda çok
ama
akdeniz e benzetecek
gücüm yok
..

Devamını Oku
İzzet Kocadağ

Senin mavin bir başka, açık koyu tertemiz,
Gök karışmış suyuna, ufuk ötelerde giz.
Kimi gün çarşaf serip uyursun mışıl mışıl,
Kimi gün dalga dalga, köpürürsün Akdeniz…

07.07.2010. Çarşamba/ Antalya
..

Devamını Oku
Selahattin Ölmez

GİLİNDİREDE AKŞAM

Bir cumartesi akşamı,oturuyorum Gilindirede
Sırtımı yaslamışım bir harnup ağacının gövdesine,
Balıkçı iskelesinin biraz ötesindeki tepede.

Ruhum Akdeniz de
..

Devamını Oku
Ozan Efe

aç kollarını Akdeniz
aç kollarlını Ege
iki deniz kesişiğinde
kollarını açmış Fethiye
sevişmeli denizle
gecesinde yakamozlarla
kapılıp dalgalarına
..

Devamını Oku
Ölüler Konuşmaz

Candır ki bu cana can katan,
Candır bu cana abu hayat veren,
Candır ki zemheriyi bahar eden,
Candır karanlık gecede yıldız gibi doğan,
O candır ki bir sözle can alan,
O candır ki yağmur olup ta gözden akan,
Candır sofrada aşım ekmeğim,
..

Devamını Oku
Vaner Kayaçelebi

Sevgiyi yaşamamışım meğer, son sevgilim de terk edip gitti. Aslında terk denmez buna, bir çeşit sürgün biçimi… Ya da göç… Belki de yurdundan uzak olmak... Böyle bir şey olsa gerek, terk edilmek. Benim, çok anım oldu. Onun da sanırım, benle anısı yoğundu. Bir bebek kiralayacaktım ona. Sevişmelerimiz saate sığmazdı. Bir tutam nane likörüydü sevişi. Her soluğunda, analitik geometri izleri vardı. Babası, onun hayatında egemenlik biçimiydi. Basardı küfürü, öperdim dudaklarını. Saatlerce onu dinlemek, embesil âşıkların izlenimi sayılırdı. Ben boktan mühürlenmiş “kahpe bir âşıktım” onda. Neden bırakıp gidiyorsun? Ben lise gibi sevmiştim. Tabii ya, tatil anlayışı lazım! Kimileri için tatil, bir sevgilinin apış arasında saatlerce uymaktır. Kimileri için de Eski Yunanistan’ın anıtsal yapılarında, bilinmeyen tarihin izlerinde, renk kavramı yaratıp güneşin batışında uzun uzun işemektir. Çünkü hayat, kendini restore edemiyor. Senden ayrıldığım gün, hayat; toplumda egemen olan kalıpların içinde öylesi mühürleyecek ki beni, kültürel değişim söz konusu olamayacak. Bedenimi dünya varlıklarından koruyacağım. Kalbimi, Akdeniz’in bilinmeyen bir kışında Akdeniz foklarına teslim edeceğim, tabii soyu tükenmemişse. Yumrukla! Öldür! Aslında bunu gözyaşların yapsın! Bendeki son kalanı kuruttum. Hatırlar mısın, dünyaya bakışımızı? Mesela, her gördüğümüz nesnenin altında bir çift göz görmeye çalıştığımızı… Sana her dokunuşumda, bedeninin desenlerinde sıfırlanırdım... Bana göre, “sıfır” çok değerlidir. Yokluğu temsil eder. Yok olanı bulmak, zordur. Var olansa, klişenin en sıkıcı hâlidir. “Kamu hizmetine girmeye müsait sevişme”ydi bizimkisi. Hatırlar mısın, karlı bir havada elinde ÖSS Kılavuzu, geleceğe uzanmaya yol açacak yaşama yolculuk edecektin. Sanırım, akşamüstüydü. Senden delice etkilenen ben, gelecek her türlü tepkiyi hesaplayıp seninle tanışmıştım. Oysa hiçbir şey göründüğü gibi değil! Yargılı değil! Ön yargılı, hiç değil! Benimle, sen de tanışmak istemiştin. O gece dört ayrı senaryo yazdım. Dört ayrı olaydan ve dört ayrı mekândan bahsettim. Sanırım, Perşembeydi. Bir yaz günüydü. Bir daha buralara gelmeyeceğini, İstanbul’a temelli gideceğini söylediğin o an, bedenime inen ayrılık yeminleri saplanmış ve o yaz soğuktan yüreğim tramvayın altında kalmıştı.
..

Devamını Oku
Ahmet Şanal

Kıbrıs bizim Lazkiye bizim
Akdeniz bize dardır
Şu küçük cihan da
Ata yadigarı vatandır
..

Devamını Oku
Naim Yalnız

(Mersin,1976 yılı Akdeniz Tekstil ve Moda Festivali'nde,Mersin Oteli'nde düzenlenen defilede,giysi tanıtımı yapan mankenler için yazdığım öğgü
şiirim.)



Süzüle süzüle, yürüyen dilber,
Bastığın halılar,çullar öğünsün;
..

Devamını Oku
Mehmet Faruk Sepici

Yanımda olmasan da bilirim,
Akdeniz doğar gözlerinde,
Akdeniz batar gözlerinde,
Bir güneş gibi, bilirim,

Sen uzaklardasın diye,
Sakın ağlama, sakın,
..

Devamını Oku
İlhami Gelen

gitme elfina,
gelişin bir düş gibi,dünden kalma
bir kuşluk vakti.esintiler esrik.
Öyle bir zamanda elfina.
Bir Akdeniz ülkesinde gördüm seni

Mecnun ile yol giden Leyla’dan başladın.
..

Devamını Oku