ve sen
yine gökyüzü sürdün gözlerime
uykularımı oyuyorsun geceleri
çoban türkülerine sarılıp
Akdeniz’i öpmek istiyorum Toroslardan
develer şimdiki zamanda iken
tellal yokmuş
açlık yoksulları uyuturmuş
geceler güneşi
içinde yangın taşıyan türküler geçermiş düşlerden
annemi ağlarmış bakışlarım
zaman o zaman ki
sesimi asmışsınız bir rüzgara
ben dağlara gidiyormuşum
bir ünlem koymuşsunuz önüme
elim sendeyi oynarken dalgalar
gözümde gök kuşağı
hangi rakamın sağına yazılsa yüreğim
sağ elim uykularda
sol elim Kaf dağında gibiymiş mesela
yok öyle yağıp gürlemek
çayı demlemlisin Gelesandra’da
bana ekmeğin kokusunu anlatmalısın
dağların türküsünü
suyun yosununu
denizin mavisini
ovanın sancısını
türkünün yarı finaldeki isyanını mesela
kuşlar ölürken üşürmüş
sen bana gül mevsimini anlatmalısın
imbiklerini gülün
gül şehrini
gül kokusunu
en azından gülmeyi mesela
olmasın
isyan demlemek tek başına olmasın
ben Akıncı’dan bakmayayım dünyaya
bana Akdeniz iklimini anlat
bir turunç gibi
caddenin ceplerinde
ayakta dimdik
hem çiçek açmak salkım saçak
hem de sevdaya durmak dallarında sarı sıcak
Sıtkı Özkaya
Kayıt Tarihi : 28.6.2018 10:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)