Akça Yel'in Savurduğu Yaşam

Ey ipe-sapa gelmeyen, yaşamı kırıp geçen deyyuslar
Dikiş tutmayıp sarılmayan
Nice kızıl yaralar
Açtınız bizde
Bize
Yaşamı haram
Dünya'yı cehennem edenler
Akça yel'in savurduğu
Yaprak misalli
Savurdunuz
Bizi
Şimdi
Dalları kırık, dökük
Güller gibi perperişanız
Ey kanımızı içmeyi marifet sananlar
Gamalıyız, yaslıyız acıdan başka bir şey bırakmadınız bize

Ey yürekleri kanatanlar, cefalı yaşam bıraktınız bu yerlerde
Kurşunladığınız
Kan-revan içinde
Kalan
Ölüler bizim
İçimiz, dışımız su görmemiş
Kül tütmayan kızl ateş gibi
Vadilerde, derelerde
Pınarlarımıza
Yataklarından akan
Nehirlerimize dokunmayın
Gelişinizle
Ne bereket, huzur
Nede bolluk kaldı, yoksulluktan gayri
Artık kekik, lavanta kokmuyor, dağlarımız, ovalarımız bizim

Ey çiçeklerimizi koparanlar, bizden oluk, oluk akan kandır
Acılı annelerin, bacıların gözlerinden
Dökülen gözyaşıdır
Yere
Yüreklerinden çoğalan
Sizle olan
Nefrettimizdir
Çocuklara
Kadınlara kıyanlar
Gerçekleri duyun bizden
Sizden acılarımızın, feryatlarımızın hesabı soracak bir gün

Yanıyor yüreğim! Hasret kaldığım bir tebessüm bile yok
Hüzün dolu yüzümde, bir tutam gülümsemeye
Muhtaçken ruhum
İçimdeki
Sessiz çığlıklardandır
Kürtçe düşünüp
Türkçe yazdığım
Şiirler
Bende kocaman
Bir yürek var
İçi her zaman sevgi dolu
Mavzerden kopuk gelen
Dur-durmak bilmeyen
Mermi değil
Hırçın
Çılgın
Fırtınalar esmez içimde
Sevgiden, özgürlükten, barıştan başka
Zalimlerden değiliz
Cihangiriz
Ölümden korkmayız biz
Az kaldı
Yakında güneş doğacak
Bu topraklara
Tatvan'a
Hozat'ta
Erciş'e
Nuh nebi'den beri kalan
Fırat'ı, Dicle'si, Aras'ı,Hezil'i olan, bizim bereketi bol topraklara

Mehmet Çobanoglu
19.10.2019
İstanbul