Kız serpildi büyüdü
O da sevdi sevildi
Gönlü düştü ateşe
Dinlemez ki öğüdü...
Henüz gonca bir güldü
Aşkı sevdayı bildi
..
Anne ile baba soyununun devamı olacaktır masum bebekler
Yalansız yetişmeli temelden çok sağlam eğitilmeli bebekler
İlk eğitimle kazanırsın veya kaybedersin, önemli istikbalini
Kanatlanıp kelebek gibi uçacak eğitiminiz versin istikbalini
Para pul ile satılmaz kıymetli bir yatırım olsun sizin eseriniz
Paha biçilmez bir gelecek hazırla yalansız büyüsün eseriniz
..
Yeryüzünde her yerde hanımefendi, beyefendiyiz
İsim hatırlamıyor hali olasılıksa da…
Beden diliyle tebessüm ederiz
Dil bilmiyor hali olasılıksa da…
Konu bir vatansa, varlığında hür ve bağımsız
Hukuk varlığıyla hem bütünlüğüne de özgürüz
Bu işte, hukuk üstünlüğüne üst düzeyli bilincimiz
..
Roma teorisi gelecek yüzyıllara öğütler düzenlerken Roma pratiği gelecek yüzyıllara miras bırakmak üzere iki toplumsal kurum pekiştirmektedir. Mülküyet ve Aile
Mülkiyet, insanlık tarihinin belli bir aşamasında meydana çıkmış tarihsel bir olgudur. Tarihsel süreçte üretim tarzıyla belirlenmiştir. Yunan ozanlarının altınçağ adını verdikleri kominal toplumda özel mülkiyet yoktu, kominal topluluğun hep birlikte mülkiyeti demek olan ortak mülkiyet vardı. Çünkü insanlar tek başlarına değil, kollektif bir biçimde hep birlikte üretebiliyorlardı. Ortak çalışma zorunluluğu ortak mülkiyeti gerektiriyordu.
Zamanla üretim aletleri gelişti, bir aile başka ailelerin yardımı olmaksızın üretebilme gücünü kazandı. Ne var ki insanlar. Çalışma özelleşince mülkiyet de özelleşti. Daha açık bir deyişle mülkiyet, nasıl ortak çalışmada ortak olmak zorundaysa, özel çalışmada da özel olmak zorundaydı.
İnsanlar nasıl üretirlerse öylece tüketirler, tüketim biçimi üretim biçiminden ayrılmaz.
Her insanın elinde üretim aleti bulunduğu surece insanlar birbirleriyle eşit kalırlar, ama insanların bir bölümü öbür bölümünün elinden üretim aletlerini zorla alırlarsa sınıflar gerçekleşir. Bir bölüm insanlar köleleşirken bir bölüm insanlar da köle sahibi olurlar. Sadece köle sahibi olmakla da kalmazlar, aynı zamanda ve aynı nedenden ötürü aile sahibi de olurlar.
Aile tarımın ve köleliğin gerçekleşmesiyle meydana gelmiştir. Demek ki özel mülkiyetin ürünüdür. İlkin, insanlar arasında her türlü kuraldan yoksun cinsel ilişkiler vardı.
Bu durumda baba belli olmadığından çocuklar toplumundu. Aşiretin ekonomik yapısı da bu duruma uygundu, herkes aşiret için çalışır ve her şey herkes arasında bölüşülürdü. Bu durum, mülkiyet haklarının ortaya çıkmasıyla, zorunlu olarak ailenin bu günkü biçimi olan tek eşli evlilik biçimine dönüştü. Mülkiyet ve bundan doğan miras haklarını sürdürmek için babaları kesinlikle belli olan çocuklar yetiştirmek gerekiyordu. Bu aşama, başka cinsel ilişkinin sadece kadına yasaklanmasıyla gerçekleşti.
..
En karşı konulan yasak girişimler ile birlikte, eğilim arzuları azalmış girişmeler ve ortalama değerler etrafındaki çekimlenen girişmelerin, karmaşık, ortalama bileşkesidirler. Bu girişmelerin sonunda: ortalama düzeyde indirgenmiş, en az eğilimle, en çok eğilim yükselmesi arasındaki bir yerde, orta bir yerde, testere dişi biçimli, ya da sinusoidal bir akışla süreçleşen eylem alan girişme kabulleri ortaya çıkar.
İnsanın sosyal yaşantılaşması içinde, eski çağlardan günümüze evirilen kabaca girişme türleri vardır.
1-Aile yapısı. Girişmenin en temel ve en yalın biçimidir. Aile, ortak mülkiyetli, ata soy totemli, kutsal anlayış yapılaşması içindedir. Kişinin klan kabilesi ailesidir. Bu aile büyüklük ve genliğinin, tek vücut oluşudur. Bütün kazanım ve sağlayışlarla, her tür tehdit ve savunmayı ediniş devinimli bir aile anlayışıdır. Ki bugünkü aile yapı anlayışımıza benzemez. Anne baba işlevi klanın görevidir. Bugünkü anne baba yoktur. Doğuran vardır, ama doğurma analık vasfı kazandırmıyordu. Bu aile, soyut sosyal gücün, yaptırımlaşması ile olmaktadır.
İnsanın kendi içinden gelişen ve dıştan, girişmelerimizle sağlanacak olan eylemleri vardır. Bunlar yeme, içme, barınma cinsellik gibi davranışlarımızdır. Bu tavırların dışta sosyal yaşam birliği içinde ortak tavırlı, enformasyon yüklü, referansları olacaktır. Girişen, kimi ölçütler, bu ailesel girişmenin bir kıstası olacaktır. Yardımlaşma, neslin devamı gibi temel gereksinmelerimize hitap eder. Buradaki girişen hiyerarşilere girmiyorum bile.
..
Ne güzel şey iyilik yapmak
Ne güzel iyi olmak
Mutlu olmak için iyi olmak gerek
İnsan zenginliği yaptığı iyilikle ölçülür
Birisi beyanda bulunmuş hakkımda
Görgüye dayanmayan bir beyan bu
Ah bunu bir anlasaydın güzelim
..
S47
DAYATMA KÜLTÜRÜ
Ve kültürümüzün
Kanlı dayatmaları
..
GARIP AILE
Bu ailede bir gariplik var
Ama ne?
Kadın külhanbeyi vari
Sesleniyor beyine
..
ANNELER BABALAR VE ÇOCUKLAR
Anne ve babanın bütün yanlışlarının cezasını çocuklar çeker. İletişim ve uyum sorunu yaşayan anne baba evliliği bazen bitirir, her biri kendi hayatını sürdürür. Her iki taraf da bir takım zorluklar çeker ama asıl zorluğu çeken çocuklardır.
Problemli bir aile hayatı çocukları ruhen hasta yapar, çocuklukta karı koca kavgasının arasında büyüyen çocuklar evlilik sendromuna yakalanır, ömür boyu bu sendromun etkisinden çıkamazlar. Hayata yeni yeni hazırlanan çocuklar, hayata karşı çekingen, korkak ve pısırık olurlar.
Bu çekingenlik ve korkaklık onları hayat boyu takip eder. Okul başarılarını olumsuz etkiler. İyi bir eğitim alamayan çocuklar bırakın sınıf atlamayı bulundukları sınıfın bile altına düşer, başarısız, beceriksiz, hatta hatta topluma yabancı ve zararlı birer birey haline gelebilirler. Evlenip bir yuva kurmakta zorlanırlar. Kurarlarsa bile sürdürmekte zorlanırlar, gerek korku, gerekse başka dürtülerle bu yuvayı sürdürmekte güçlük çekerler.
..
Tineri ceker hayat gibi icine
Kactigini sanir, kimsesizliliginden
Hem tiner onu isitir,
O soguk o yalniz gecelerden.
Tenha koselerde barakalarda
Bitmemis insaatlarda, bos binalarda
..
Dinle sözlerimi, kulak tıkama
Eğer yanlış ise, söylersin oğul
Hakkın hikmetini bilemem amma
Babasız günler de, sürersin oğul
Hayatta en büyük sermayen akıl
Hırsına,yoluna, veriyor şekil
..
Bir ay öncesinden hayali kurduk,
Keseceğiz diye söz verdik durduk,
İslamın şartına harfiyen uyduk,
Sabah namazına erkenden kalktık.
Hayırlı işlerde acele gerek,
Allah için çarpar bu kalp bu yürek,
..
Güzelim diyerek cilve satarsın,
Pezevenk, zalimi neden tutarsın? ,
Erotik giyinip çirkef, betersin,
Senin niyetinde fuhuş yatıyor.
Dürüst bir aile katlanmaz sana,
Nişanı, nikahı yapsa da ana,
..
BEŞİ BİR YERDE MUTLULUK; İKİ, GÖNÜLLÜ SEVDA YÜKÜ ÇEKEN ile: MANADA BÜTÜNLÜK ADINA! .
Biz; Beşi Bir Yerde Kardeşiz! Annemiz ve Babamız ile; Yedi Karanfil Çekirdek Aile! .
Dört Oğlan ve Bir Bacı; Çalışır Da Aile Varlığına: Yine Ödeyemez, Annemin Hakkını! .
Bir Baba; DOKUZ ÇOÇUĞA BAKMIŞ DA AZİM İÇİNDE AŞKLA; DOKUZ ÇOCUK, BAKAMAMIŞ BABAYA! .
Ey Hakkı Gözeten En Küçük Evlat; AİLE BÜTÜNLÜĞÜ DUDAKLARINDA, BABA İÇİN ANDINI İÇ! .
..
“ KARAR ARİFESİNDE SON SÖZ "
Yüreğim hayır dese de, ne yazık istedi verdim
Can parçası yavrumu ben, izansız bir paragöze
Görünür her şey ortada, derine inmek anlamsız
Bilmem gerek var mıdır ki, daha başka uzun söze
..
Vatanına bayrağa-aile milletine
Öğrenci yetiştirir-insanlık devletine
İyi insan değerli-sorgulayan ve soran
Hoşgörülü düşünce-daima araştıran
“Yirmi Birinci Yüzyıl”-hoş geldin öğretmenim
“Vatan Bayrak Milletim”-sizsiniz canım benim
Küçüğü insan yapan-donatan mutlulukla
..
Ocak yıkan bir cellat
Aileler perişan
Saygı sevgi bırakmaz
Kayboluyor bir çok can
Zora sokma bedeni
İçki bitirir seni
Kavga boşanmalarla
..
MUAVİN BEY
Alıştık dediydik bak ayrı kaldık
Tam ısındık derken ne hale geldik
Bir aile gibiydik şimdi el olduk
Senide gönlümüzden hiç silmeyeceğiz
..
On kardeş üvey anayla toplandı
Kalan aile, mirasları paylaşmaya
Geçen bunca zaman geçti karşıya
Tatlı acı hatıralar girdi arka arkaya
Büyük ağabey başladı anlatmaya
Yaptıklarını daha da yapacaklarını
..
Orta boylarda orta yaştadır kendisi
Hizmet için adamıştır kendini benliğini
Yüzünden gözünden saçından bellidir
Dünyadaki yaşamının mizanı düzeni! !
..