Aile yaralarının psikolojisi

Selin Özalan
78

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Aile yaralarının psikolojisi

Aileden alınan yaralar, insanın hayatında en derin izleri bırakan yaralardır. Çünkü en çok güvenmesi, en çok sığınması gereken yerden aldığı darbeler, insanın ruhunda onarılması zor çatlaklar açar. “Geçti” dersin, “atlattım” dersin, ama bir gün bir yerde o yara kendini yeniden gösterir. Çünkü çocuklukta yaşanan travmalar bilinçaltına işler; bastırıldığını sansan da bilinçdışında hep vardır.

Bir insanın en temel ihtiyacı sevilmek ve anlaşılmaktır. Sevildiğini hissetmek, değer gördüğünü bilmek, psikolojide “aidiyet” duygusunu oluşturur. Bu duygu eksik olduğunda, kişi hayat boyu o sevgiyi dışarıda arar. En basitinde bir doğum gününde bile, küçük bir kutlama, küçük bir mesaj beklenir; çünkü insanın varlığının görüldüğünü hissetmeye ihtiyacı vardır. Görülmediğinde, değersizlik hissi bilinçaltına kök salar.

Benim öğrendiğim şey şu: Hayatta yalnızca kendine yaslanabilirsin. Kendini ayağa kaldırmayı, kendi yaralarını kendi ellerinle sarmayı öğreniyorsun. Çabalıyorsun, emek veriyorsun, bir yerlere geliyorsun. Ama geçmişte aldığın yaralar, hayatının en parlak günlerinde bile gölgen gibi yanında yürüyor.

Bir zamanlar başkalarının şaka diye gördüğü sözler, çocuğun en ağır travması oluyor. Örneğin benim yürümemle ilgili söyledikleri… Onlar güldü geçti, ben ise yıllardır bol kıyafetlerin arkasına saklanıyorum. Onlar için küçük bir eğlenceydi, benim için uykularımı çalan bir kabus oldu. İşte travma böyle çalışır: küçük görünen bir söz, çocuk için kimliğine saplanan bir hançer olabilir.

Ailelere sesleniyorum: Çocuğunuza şaka adı altında yara açmayın. Bir insanın öz saygısını yıkmak çok kolaydır, ama yeniden inşa etmek yıllar alır. Psikolojide “rencide edilme” duygusu, kişide sosyal kaygı bozukluğuna, düşük benlik saygısına ve güven sorunlarına yol açar. Çocuğunuzu kalabalığın içinde küçük düşürmeyin. Çünkü herkesin içinde verilen öğüt, öğüt değil, yaradır.

Çocuklar ayrı birer bireydir. Onların farklı bir düşünce dünyası vardır. Sizin hayallerinizi taşımak, sizin istediğiniz yolda yürümek zorunda değiller. Ama siz, farkında olmadan onların hayallerinin önüne set koyuyorsunuz. Küçümsüyorsunuz, bastırıyorsunuz. Bastırılan her duygu, birikir ve ileride öfke patlamalarına, depresyona, hatta kimlik karmaşasına dönüşür. Çocuk sustukça sizden uzaklaşır, ama siz dönüp suçu yine onda bulursunuz. Oysa psikolojik açıdan bakıldığında, bu uzaklaşmanın asıl sebebi ebeveynin sevgisiz ve baskıcı tutumudur.

Siz çocuklara “koruyorum” bahanesiyle baskı yaparken, aslında onları sevgiyi dışarıda aramaya itiyorsunuz. Bu da çocuğu, kötü niyetli insanların ağına düşürür. Çünkü insanın en temel ihtiyacı olan sevgi, sizden gelmediğinde, o çocuk yanlış yerlerde sevgi kırıntısı arar.

Zaman geçer, çocuk büyür. Kendi alanını kurar, kendi dünyasını oluşturur. Ve o zaman siz dersiniz ki: “Biz bu çocuğu bu yaşa kadar büyüttük, şimdi nankörlük yapıyor.” Oysa nankörlük değil, travmalarının bedelidir bu. Siz onu kendi malınız gibi gördünüz, kendi istediğiniz gibi şekillendirmek istediniz. Ama insan, mal değil; bağımsız bir ruhtur.

Psikolojik açıdan şunu unutmayın:

Çocuğunu sürekli eleştirmek, onda yetersizlik ve değersizlik duygusu oluşturur.

Çocuğu küçümsemek, özgüven kaybına yol açar.

Çocuğun duygularını bastırmak, ileride iletişim bozukluklarına ve kendini ifade edememe sorunlarına sebep olur.

Çocuğun hayallerini küçümsemek, onda umutsuzluk ve başarısızlık korkusu yaratır.

Siz zamanında hata yaptınız, aşık oldunuz, yanıldınız. Size hakkınız olan bu şeyler, çocuğunuza neden yasak? Çünkü en kolay yol, hep çocuğu suçlamak. Ama suçlu aramakla, gerçeği değiştiremezsiniz.

Gerçek şu ki: Çocuklarınıza alan tanıyın. Onları dinleyin. Fikirlerini ciddiye alın. Çünkü çocuklukta atılan yaralar, yıllar geçse bile kapanmaz. İnsan, çocukken sevilmediği yerde, büyüdüğünde de tam anlamıyla mutlu olamaz.

Selin Özalan
Kayıt Tarihi : 30.9.2025 08:30:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!