Kirlendi "Aşk", zalimlerce kutsandığında...
Cellatlar, Aşk'ı çarmıha germiş, tapınmakta...
Sızarken kanı, bedenimin çıplaklığında,
Ruhum elem yollarında sürünmekte...
Bir tatlı düş kurarken Zeytin Bahçeleri'nde
*
Çıkmalı insan bazen gerçeğin sığ sularından
Umudun tehlikeli boyutlarında yüzmenin dayanılmaz hafifliğiyle yaşamalı
Serkeş bir ruhla
Cevapsız duaların ardından mezarlar kazmak yerine
Bir mum daha yakmalı karanlığa
Sevgi ekmeli kanayan yanlara
Yağmurlar yağıyor yangınlarıma
Küllerimi tutuşturan
Gözlerimde ağladıkça harlanan
Sildikçe artan yalnızlıklar
Hicranlar düşüyor sevdalarıma
Mumyalanmış bedenlerden haz duyar,
Çürümüş bir zihniyetten hayr umar,
Mevlasız muhabbetlerden aşk umar,
Ebleh, zâtını hâşâ Züleyha görür.
Boğazına kul hakkından sarf yapar,
Söylesene Sevgili, yüreğindeki hazineleri taşımaya hangi kelimeler layıktı
Hangi kelimeler çarpıldı kalbinin gölgesinde
Nasıl dayanabildi cılız kelimeler
Yüreğindeki paha biçilemezlere
Hangi sözcükler kıymetli acılarının altında ezildi
Hangileri mutluluklarını yansıtmanın ulviliğine ulaştı
Sen gökyüzü
Ben okyanus
Gören bizi uzak sanır
Uçsuz bucaksız
Mavilerimiz karışır
Gözlerin nemli, sisli bir bulut
Bülbülvâri nidâlarla bir sahtekâr, âhüzâr edip gûyâ aşkını âşikâr eder,
Gül sükûtta bu sahtekârlık karşısında, zirâ gerçek aşık âr eder.
Ben kendi halimde, münzevi biri
Boş geçen her saniye, kazılır kabrim
Ne bedenim ölü, ne ruhum diri
Şu yalan dünyada, askıda halim
Ben yine BÂKİ modunda
Azaplar bâki..
Sen, Uhud tepesinde sabırsız, yaydan çıkmış bir ok
Sen, göğsümün üstünde oturan Taif’ten bir taş
Sen, Kerbela’da Hüseyin’den bir damla su esirgeyen Fırat
Ben, kurtuluşun, son çaren, kaderine kazınan derin hendeğim
Ben, yüreğindeki buzdan putları kıran Mekke’nin fethiyim
Ben, ben sana gökten zembille inen her şeyim
Tanış idik doğmadan
İnandık biz korkmadan
Yürüdük hiç durmadan
Daha yorulmadık ki…
Dostluk Bâki… Dostluk Bâki…
*
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!